Herkes, her şeyin biliyor bulmasını bir yolunu.

Kalbi kırıkken de uyumanın,

Canı yanarken de susmanın,

Uyuşmadan unutmanın.

Ben bulamıyorum.

Bir insanın karşında hiç sevmediği biri olunca nasıl baktığına, bir bakışın nasıl kurşunlaşabildiğine, bir bakışın bir insanı nasıl yıktığına şahit oldum.

Sevilmemek gözle görülür mü?

Ben 
Gördüm.

Ben senin tozunu üflemeye kıyamazken, sen benim çiçeklerle süslediğim duvarlarımı üzerime yıktın.
Bana yutkunmadan, anlatamayacağım bir şey sorulsa şöyle derim; Unutmadım. Unutmuş gibi davranmaya mecbur bırakıldım.

İnsanın canını acısından çok acısını tarif edememek yakıyormuş meğer.

Aslında ben seni aramıyorsam canım, üzerine toz kondurmazken, çamura saplandığını görmeye tahammülüm olmadığından.

Lüzumu yok uzun uzun anlatmanın,
eksik bir şiir gibi kaldım işte, sen gidince
ve geçen sürece,
toz tuttu üstümdeki yalnızlık, eksildim epeyce.

sana gelince,
sana gelinmez artık.. 

Vazgeçtim . . .
( Sana Gelince başlıklı yazı hakan-dl tarafından 16.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu