Beyaz gemidir Şiirlerin kırmızı teninde utanan zaman Dirilip korkusuz baharlarla bulut okşuyorlar kıyılarımda Topuğumda çiçekler aç kuşlarla koşarken Yol aralanır sesime.. Avucumda yıldız kınası Ki, Denizler siyah değil hep Bir kitabın ortasında ruhuma işlenen geceleri dokudukça
Saksılara Buğulu camları ve yaşanmış hayatları giydiriyorum Az bekle hele yuvarlansın insanlar iyice körlüğe Nar sessizlikle akan ırmağın saçılan tanelerinde çocuk dilim Saçlarımda papatyalar bir yandan Bir yandan parmağımda barış güvercinleri Işıklarını söndürmeyin sayfalarımın Siz bilir misiniz nilüferler niçin eğilir göğsüme Anlatın ölmeden gelinciğe..
Biliyorum Sevgiye yakın yerde durup yalnızlığa şehir hazırladığımı Kapımda düş atları avucuma güneşi koyarken Söyleyin bana Ağrıyan orman yağmurları dindi mi yüzümde Kimsesizliği soluyorum karanlığın Konuşkan bir kuş gibi Ateşlerde yanmak yeşil bir şarkıdır
Yan yana geldiğimde titriyor duvarlar elimde Sessizliğin üstüne düşen kollarım yaralı Uzanırken ağaç gölgeli yol. Ki,çıldırdıkça yuvarlanan elmalar Çığlık atıyorum kelebeğin ince kanatlarında Kalbime her iklim kıvrım atan Mavi bir mevsimim Gök indirsin kırbacını düşlere binen rüzgara Nasıl olsa güneş eritecek taşları Kaldırımda sıra sıra çocuklar Hep benim yüzümle tebessüm edecek Ve ben aynı gök altında Sevişeceğim..
( Yıldız Kınası başlıklı yazı Moonlight tarafından 23.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.