üzülüyorum bu aralar sık sık,
pek gözden kaçmayacak derecede,
ama bilakis,
üzüyorum kendi kendimi aslında demek daha doğru olur;
yalanlara doyamadığım gibi
kabul etmekte zorlanıyorum açık seçik olanları,
başladım ben de çıkan en ufak pürüzde
bütün suçu kendimde aramaya,
içten içe biliyorum problemin bende olmadığını
ama bunu kabul etmeyen,
mazoşizm sınırlarında gezen bi ses var içimde,
doğduğumdan beri inandırıyor beni
asıl yanlışın ben olduğuma;
çok yazık ediyorum kendime,
diyemeyeceğim tabi ki böyle,
hak etmişimdir böyle muamele görmeyi,
hareket etmesem,
varlığımı hissettirmesem bile
değiştirmiyor bunlar asıl problemi,
bir şekilde benim varolmamı.
gözden kaçırılması en büyük sızıdır belki de
iki bacaklı,
iki kollu bir çift canlı tarafından buna layık görülme;
suç onlardadır asıl
ama susmak bilmek içimdeki o pezevenk ses:
hak etmişsin işte sen
böyle sancılı bir şekilde varolmayı,
daha ortada bahsin bile geçmemişken
zihinler dünyasında bir fikir olarak dururken
bulunmuşsundur bir eylemde
belki de kötülüğün sınırlarını genişleten bir tanesinde.
işte bu yüzdendir ki
dayanmalısın,
gördüğün her ilgiye karşılık vermeye,
insanları hak etmedikleri sevgine boğmaya,
varoluşunu doğanın yararına çevirecek olanlardır onlar çünkü,
seni bir sızı olmaktan kurtaracak,
onları daha da insan yapacak olan o parça olacaksın;
kendini feda etmelisin bu yolda,
saklayarak çünkü kendini
doğayı acıtacak bir varoluş olarak kalacaksın,
düzeni bozacak,
yıkımın ta kendisine dönüşeceksin;
saklayarak kendini tek parça halinde,
kaçınılmaz hale gelecek önceden sana hükmedilmiş yazgın,
önlemek senin elinde bu trajediyi
seçim var,
ama yok aslında,
doğru olan tektir çünkü.
şimdi sus lütfen,
belli etme hislerini,
beğenmediklerini,
diz çök sevgini aslında hak etmeyenlerin önünde
Ve yardım et onların kendilerini gerçekleştirmelerine
birine çok dikkat et özellikle
lüzumsuz onun kim olduğunu açıklamak,
ama gizle duygularını
hoş tutmaya bak onun gönlünü
eğlence vaat eden oyuncağı ol,
belki de bir gitar kim bilir;
sun ki kendini ona açıkça bir parça et gibi,
seni bilmek zorunda olmasın,
görmesi yetsin seni
hayatını hoş bir düş varlığı olarak sürdürmende.
ne de olsa bir parça etsin sen,
iki derin deliği,
doğmadan kötülük ansiklopedisine adını altın harflerle yazdırmış olan.