Yaban gülleri gibi kadifemsi ve kusursuz
Dört bir yanında tarla kuşlarıyla
Ayağını nakışlayıp sürüdüğün eşikler
Arnavut kaldırımları cıvıl cıvıl
Elinin hamuruyla her yere yakışan
Uzun saçlarıyla aklına salıncaklar kuran
Çöl kumlarına hayat verse bile
Özlemeye doyulamadan gözden çıkarılan
Kırıldıkça, acıyla harlandıkça katılaşan
Onuruna, gururuna darbeler indikçe
Basit bir sünger gibi eski haline dönen
Sabrını anlamak için insan zekası yetmeyen
Hayat arkadaşı tabirini kazanırken
Kendi özbenliğini ve özgüvenini kaybeden
Anlamları arttıkça parçalara bölünen
Beyaz bir masalın kalbi kırık kahramanı
Dudağında üzüm bağları yetiştiren
Kanatlarında gidemediği şehirleri taşıyan
Umut fakiri, zehirli bir arp sesiyle
Elmaları dalından eteğine düşüren
Hep kötü günleri iyi günlere bedel veren
Gündüzleri daldan dala sekiyen
Geceleri gizli kuş evine sığınıp
Diline lâl çaresizliğine sarılıp uyuyan
Güzelliklerin bir ucunu bularak saran
Gri bulutları gülme çizgisiyle dağıtırken
Dirayetiyle zulmü bile kıskandıran
Zalim bir dünyanın mangal yürekli devrimcisi..