Online Üye
Online Ziyaretçi
Hedefine inancın varsa, Kazdağı Göknar'ı gibi dalından kesildikten tam beş yıl sonra, yayının rotasına bir ok olabilirsin..
Keyifli okumalar..
Yedi kartal ömrü vadilerde, dağların çatısında,
Hakikate uçan, cennet kuşları gibi süzüldüm..
Bereketli tarlalar, suları dokuz dünyaya akan okyanuslar gördüm,
Nil'in kenarında, gerçeğe çekilmiş yedi perdeyi araladım..
Haziran beyazı buklelerim nehrin ıslak taşlarına döküldü,
Su Ninesi'nin kehanetinde, bir masala aktı akıbetim..
Gökkuşağı Dağları'nda dokunan libasların sahibi,
Havayı ikiye bölen yeminli okların kemankeşi,
Sarayın Hüma'sı, turnaların dilini çözen prensesim ben.
Çelikle uyumuş kılıcımı, Nil'in akışını değiştirecek kadar biledim..
Gündüz geyiklerin ecelini akıtıp, gece gümüş gergefimi işledim,
Muradımı güneş kokan beliklerimin arasına ördüm.
Pençeleriyle filleri avlayan, dev kuşların diyarından gelen,
Süratiyle nam saldığım safkanımın
Eyerindeyken, tarçın ağaçlarının rayihası dörtnala savruldu..
Kunduzdan kaftanımın omuzlarına, Alaca Doğan'ım kuruldu
Arpım, huşuyla ormanın kandillerini yaktı..
Savaş meydanında annemin ecel feryadıyla doğduğumda
Merhamet bir çığ gibi kalbimin kalyonlarına yuvarlandı,
Bir gezginin küllerinden doğdu toprak ve ülke sevdam..
Doğduğum gün, safir rengi göl ışıklarla yıkandı
Mağrip'ten, Rum diyarından, Rus elinden kervan süren,
Gezici zanaatkârlar, koku satıcıları, hitabet ehli tacirler..
Dili kıvrak ozanlar, evrenin bilinmezliğine çağıran mitologlar,
Sarayın yedi kulesinde çalan davullarla, şenlendi ülkem..
Kehanetin aleviyle kaynayıp, buharlaşan yüreğim,
Gurbet ayazındaki nakkaşın avuçlarındaydı,
Yedi iklimden geçip gelen, ölümün yedi sarayından sağ çıkan,
Daha görmeden, sandal ağacı kokusuna vurulduğum,
Alçin kızılına bürünen hayallerimin şafağı,
Verimli Hilal'den akarak, yazgıma yaklaşan kaçınılmazım..