SINIRSIZ VAHŞİLİK
Doğa da yaşayan bir kurt ,koyun sürüsüne daldığında önüne çıkanın boğazını parçalar,son alacağınıda güçlü çenesi ile kapar alır götürür.Uzun mesafede resmen sırtına atar ki hız ve güç dengesini kurar..Onun hayal gücünün sınırı ,100 lük koyun sürüsünün katlidir..
Bir ayının vahşiliği ,karnı doyuncaya kadar hoplayan ,zıplayan balıkları yemekdir .Hatta bulduğu taze eti alır gömer ve kokmuş et olarak yer.. Bize vahşilik gibi gelen şey onun ağzının lezzetidir
Bir aslan ,bir ceylan sürüsüne rastladığında tek hedefe , hareket kabiliyeti en düşük hedefe kitlenir ve onu yok eder..Bu aynı zaman da ceylan sürüsüne de hastalıklı yada hastalığa yakalanma riski en yüksek olan ve diğer gurup üyelerinede bulaştırma ihtimalini sıfırlayarak aslında ceylana hizmet üretmektir..Bu hızmetin arkasında doğadaki kıt kaynakların, verimli olarak geyik populasyonu standartlarda tutarak kullanımını da sağlar..En vahşi bildiğimiz aslan bile sadece avı için vahşidir
İnsan vahşiliğinde, en ağır sonuçları olan savaşları, Asurlular yapmıştır.O dönemden gelen taş işlemelerinde mızrağa geçirilmiş ,derileri yüzülmüş cesedleri görürsünüz…Ki o dönem şehir devletlerinde barış hüküm sürer.Ortak üretim vardır.Kışlık depolarda biriktirilir ihtiyacı olan gelir alırdı..
Merkezi krallıklar arttıkça insan vahşiliği de sınır tanımaz oldu..Bazen emirle öldürülen kralın kafası istenir yada varisi küçük bebe boğdurulurdu..Bazen de gözüm görmesin kalbini al getir derlerdi…
ilk hristiyanlar Roma askerleinden çok korkuyorlardı..O yüzden en ulaşılmaz tepelerde ,en gözükmez mağara apartmanlarda işaretleme uyarı sistemleri ile var oldular..Çünkü Romalı kimi yakalarsa hristiyan yada yahudiyi kıçından ,mızrağın ucuna geçirir ve boğazından çıkaracak şekilde sağlı sollu köy yada şehir girişlerine cesedleri bırakırdı..Diriyi öldürür,ölüsündende ibreti alem için deyip mücadele ruhunu öldürürdü..
Kartacalı Komutan Hannibal ,19.yüzyıla kadar askeri okullarda stratejileri okutulan “büyük komutan” Roma yı tehdit eder..Fillerle alpleri aşar,yerel Romazede kabileleri ,düzenli ordu haline getirir ama bedelini ,tüm kartacalılar, tarihden silinerek öderler .Roma ya tehdit olmak demek,”yok edemezsen yok olursun” demektir..Sürgün edilenler,Tekrar gelip yerleşme ihtimalleri bile tarlaları- ocakları tuzlanarak ortadan kaldırılmıştır…
Yine Romalılar “Masada Kalesi”nde 2 sene boyunca ablukaya adlıkları yahudileri aç ve susuz bırakarak ulaşılmaz kaleyi fethettiklerinde kurtulamayacaklarını anlayan yahudiler , Romalı askerlerin eline düşmektense , birbirini öldürererek toplu intihar eylemi gerçekleştirmişlerdi
Başlangıcda Fatih in kankası sayılacak Transilvanya dağlarının ulaşılmaz şatolarında ilham kaynaklığı yapan Eflak Beyi kazıklı Voyvoda tarihin en acımasız katıllerdendir.. DRacula olarak vampirli film ve kitaplara ilham kaynaklığı yapmıştır. Osmanlı ya düşman olanlar bugünkü bağımsız ülkelerin halk kahramanı olarak anılıyor. Romanya nın bugünkü kahramanı rakiplerini ,esirlerini kazığa oturtmak sureti ile öldürmüştür..
Güney Amerika kıtasında ispanyol denizciler, kilise ile beraber hareket eder.Savaşmak nedir bilmeyen inkaarı ,Aztekleri acımasızca doğrayarak öldürmüşlerdir.Tasları bile altından olan And dağlarını, seraya cevirerek dagda pirinç tahıl yetiştiren uygarlığı komple ortadan kaldırmışlardır..
19. Yüzyıla geldiğimizde Osmanlının Rumeli Beylerbeyi olan Tepedelenli Ali paşa aslında ameliyeden yetişme öksüz bir çocukluk geçirmişdir.Ama büyüdüğünde acımasızlıkda sınır tanımadığı için venedikli elçi huzuruna cılarlen kalp krizi geçirerek öldüğü söylenir..Kazıklı Voyvoda usulü yöntemleri kullanan Ali paşa Rumeli de ki huzursuzlukları bu şekilde kapamışdı.Ama 2.Mahmut a senin yerinde gözü var diye Rum dönmesi vezir fısıldadığında, 3.Selim in hunharca katledilmesini,gizlendiği gardropda çocuk olarak gören, ruh hali zaten büyük bir travma geçirmişdi..Affetmedi ve Ali yi asdı tarih 1826 yı gösteriyodu ve Ali sonrası Yunanistan bağımsızlığını ilan etti…
Osmanlı artığı hristiyanlar ,Tüm balkanlarda müslüman köyleri Arnavutları,boşnakları,Türkleri işkencelerle öldürmüşler, kitlesel göçlere sebep olmuşlardır..
Ama tarihdeki hiç bir zalim İsrail Başbakanı Netenyahu nun ölçüsüne yaklaşamamıştır.Hitler milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur.Ama ortada adı üzerinde bir dinyanın katıldığı savaş vardır..Silahlı karşılıklı mütekabiliyet vardır…
Filistinde ablukaya alınmış çadırlarda yaşayan insanlar ,izole edilerek açlıkla ölüme terkdiliyor Su kuyularına beton atılarak ,kör ediliyor ,Yetmezmiş gibi fosforlu alev bombaları tepeden ayrımsız atılarak masumlar , öldürülüyor Plastik parçalar yapıştığı vucuda,can olarak kurtulsa bile zehirleyerek her halularda öldürüyor. Özellikle “kadın ve masum “çocuklar hedef alınarak ,ortada olmayan savaşamayan savaşma ihtimali olan “gelecek nesiller”de bu şekilde yok ediliyor..Netenyahu sadece şimdinin değil gelecek nesillerinde katili sıfatını alıyor..İnsanların İbadet etmeleri engelleniyor. Cuma namazına gidenlerin sadece yaşlı olanlarına izin verilerek kalabalıkların, kitleselleşmesi “ortak ruh “ haline dönüşümü engelleniyor…Hristi yan Filistinli/ müslüman filistinli gibi ayrımlamalarla bütün filistinliler fraksiyonlara bölünmüş ,kitlenin zaten “mücadele ruhu “ ortadan kaldırılmış vaziyettedir..
Neten yahu nun köpekliği bir vahşi köpek sürüsündeki her çete üyesi köpekden daha fazla nitelik taşımaktadır..Komanda eğitiminden geçmiş ,köy ev baskınlarında bulunmuş birisinden merhamet beklenmez…Merhamet beklemek aptallıkdır..…Bir yiğit aranıyor….
Torun Halili
(
Sınırsız Vahşilik başlıklı yazı
HALİLİ tarafından
1.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.