Serseri
Ben sen gittikten sonra öğrendim
İçki şişelerinin ağzında çatallara harman dalı oynatmayı
Ben sen gittikten sonra öğrendim
Boşalmış şişelerden damla damla içki çıkartmayı
Babamdan öğrendim içmeyi
Kaderimden öğrendim kaçmayı
Başı boş dolaştım
Karanlık sokaklarda avare avare
Zifiri gecelerden
Selamsız sabahlara yürüdüm
Yürüdüm sigara ateşimin ışığında çaresiz
Her gece açtım şişelenmiş kaderimi
Her gece içtim kaderden
Lambaları patlak direklerin diplerinde sessiz ve umutsuz
Her gece ağladım hıçkıra hıçkıra
Çatallara harman dalı oynatırken
İçki şişelerinin ağzında
Ruhumu yüreğimi çalan gözler hayalimde
Bir umut meyhanenin de önünden geçersin diye
Babamdan fazla içtim yağlı masalarda
Orada öğrendim boşalmış şişelerden
Damla damla içki çıkartmayı
Ve sen gittikten sonra
Sessiz çığlıklar atan boş arsaların
Karanlık kuytu izbe köşelerinde
Öğrendim türbişonsuz şarap açmayı
Bilirim bira kapağını
Masanın bir ucundan diğer ucuna attırmayı
Haaaaa
Ben rakıyı da çay bardağından içerim
Üzerine gazete serili ters çevrilmiş
Meyve sandığından kurulu mükellef soframda
Karlı sokakların amansız gecelerinde
Çatılarından buzlar sarkan binaların kuytu köşelerinde
Ya içmeyi öğrenir kalırsın hayatta
Ya da bir sabah leşini toplarlar sokakta
Her zaman aklımda sen fikrimde sen
Bir tek seni gördüğümde duraksardım
Sen düşünce mal derdine ben sokakları arakladım
Ve ben şimdi ezilmiş parçalanmış yüreğimi
Yatırırken kaldırım taşlarına
Sen pencerenden karşı çatıya bak göreceksin
Kanatlanıp kalkacak beyaz bir güvercin sonsuzluklara
Ve bir gün öldüğümü öğreneceksin
Belki gözlerin dolacak belki biraz da yüreğin titreyecek
İyi çocuktu iyi çocuktu ama
Serseriydi diyeceksin
Yazarın
Sonraki Yazısı