Anadolu'da uzun geçer sabahlar.
Irgatlar erken kalkar .
Ali Ağa kuşanır silahını.
Ve ırgatlar karın tokluğuna çalışır.
Askerlik çağı gelmiş
Irgat Hasan'ın
Varmış Ağa'nın huzuruna
El öpüp destur dilemeye.
İzmir'e gitmiş Hasan
Şehri görmüş, bilmiş, öğrenmiş
Ne gördüyse mektup etmiş
Yetim babası İlyas emmisine
Askerliği bitmiş bir yaz günü
Çağırır Ali Ağa ırgat Hasan'ı
Hasan artık o cahil ırgat değildir
Dönmez o karanlık zihniyetin eline
İzmir'den gider baş şehire
Ve sonunda liseye başlar
Yıllar yılları kovalar
Selimler köyünün ırgatı muallimdi şimdi
Alır kitaplarını, kalemini ve sazını
Gezer Anadolu'yu karış karış
Ve bir gün yolu düşer
Selimler köyüne
Geçer mektepe şaşkın bakışların arasından
Akşam vaktine deyin bekler
Ve kalkar ayağı tarlalara gider
Ve ırgatlar her zamanki gibi çalışır
Muhtara varır muallim
Hesap sormak için
Ali Ağa dikilir karşısına
Ve söylenir cahilce, bencilce
Kafaya koymuş muallim
Başlamış şehri anlatmaya
Bir bir örgütlemiş insanları
Mektepe getirmiş bütün çocukları
Geçmiş köyün meydanına muallim
Almış sazını eline
Başlamış türkü söyleyip anlatmaya
Ve çıldırmış zalim ağa günden güne
Baş kaldırmış ırgatlar
Zalim ağanın zülümlerine
Hacı sözde Hacı Kerim
Dikilmiş kalabalığın karşısına
Sözde din konuşmuş, Hak konuşmuş
Dağılmış kanan insanlar oracıktan
Yine yalnız kalmıştı muallim
Ve kibirlenmişti Ali Ağa
Şehire gitmiş yeni kitaplar almıştı
Gizlice gençlere vermişti
Bir atölye açmıştı mektebin yanına
Kadınlar dokuma yapıp para kazansın diye
Günler günleri kovaladı
Ağa'nın tarlasında ırgat kalmadı
Oğlanlar, kızlar hep mektepe gitti
Zalim ağanın karanlık devri bitti
Ali Ağa kuşanır silahını
Gözü dönmüş, çıldırmış günden güne
Bir hışımla indi köyün meydanına
Türkü söyleyen muallime baktı
89 Yazı çekmişti silahını Ali Ağa
Sırtından vurmuştu Yetim Hasan'ı
Yığılmıştı Yalnız Ozan
Şehit olmuştu Yalnız Ozan bir ekin vakti
Irgatlar ağanın üstüne gitti
Korktu Ali Ağa kaçtı oracıktan
Hüzünlü okundu selası
Ve toprağa verildi ağıtlarla muallim
Jandarma günlerce ağayı aradı
Bir çöplükte buldular onu
Hemen tevkif edip götürdüler
Meydanda sallandı Ali Ağa
Ozan ölünce türkü biter sandı zalim ağa
Muallimin sinesinde bir fidan oldu
Attığı kurşun ozanlara şan oldu
Kulaktan kulağa anlatıldı durdu
Ağa'nın fikri ölünce bitti
Ozanın fikri yüreklerde şimdi
Türküleri hâlâ kulaklarda belki
Görürüm bazen Yalnız Ozan'ı meydanda...
(
Yalnız Ozan başlıklı yazı
muhammet-furkan-sayan tarafından
25.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.