BENDEN BİR BOK OLMAZ
Eğer
Üzerinde lacivert etek, beyaz gömlek ve laci hırka, göğsüne
bastırdığın kitaplar
Yanından geçen ilk deri mont, biriyantinli saçlıya tav
olmadıysan
İnan ki güzelim…
Baba parasıyla motor veya cip süreninden
Karakolda görev yapan torpilsiz polise fırça çekeninden
Parayı havada bulup tavada yiyeninden
Aşkı sevgiyi sadece bacak arasında bileninden
Yüzsüzlüğü arşa çıkartıp, vatansevere hain diyeninden
Siktir et güzelim asla onlardan bir bok olmaz
Eğer!
Hasbel kader, kepi atabildiysen havaya
Ekmek parası uğruna başlayabildiysen, basit hayatına
Gerek görmeden kapını çalmaya, hatırını sormaya
Dolaşmaya başladıysa bok böcekleri etrafında
Günlük hayatının her safhasında, biri çıkıyorsa karşına
Dostça kabul ettiğin yemekte dahi
Masa altından el peşrevine yeltendiyse
Ve sen salata tabağını geçirdiysen kafasına
Sonrasını düşünme, ondan zaten bir bok olmaz
Eğer!
Gönül bu ota da konar boka da konar demişsen…
Kaptırdıysan gönlünü, geçirdiyse duvağı başına
Sonradan bakmadıysa, kalem gibi kaşına
İlgilenmediyse gözlerinden dökülen ipil ipil yaşına
Dizine başını koyduğunda, tıkıştırmadıysa
Fındığı fıstığı bademi
Vermediyse maç seyrederken
Senin kızarttığın patateslerden tekini, dudağının arasına
Hala, senden çocuklarından önce
Arkadaşları geliyorsa denyonun aklına
Siktir et güzelim, ondan bir bok olmaz
Peki ya ben!
Eğer,
Henüz laciler üzerindeyken, sevmişsem seni
Günü saati geldiğinde, takmışsam duvağı başına
Halini hatırını sormadan evden çıkmadıysam
Akşam yorgun argın döndüğümde gülen yüzünü görünce
Herşeyi unutup kondurduysam yanağına buseyi
Dizime başını koyduğunda…
Bebekler gibi beslediysem seni her an
Çocuklarımı ve seni baş tacı yaptıysam
Ve böyle bir ömür geçirdiysek
Eğer,
Hani memelerinin torba yoğurdu gibi sallandığı
Göbeğinin mutfak önlüğü gibi
Dizlerine değin indiği
Vücudundaki tüm kırışıklıkları
Günün en kaliteli pres ütüsünün dahi düzeltemeyeceği
Gün geldiğinde
Ben hala, emirin iti gibi peşinde dolanıp duruyorsam
Ve sen hala
Lacilerin üzerinde olduğu günler gibi fingirdiyorsan
Eğer,
Hastalık bu gelmişse başına
Aldıysam avuçla altından, temizlediysem seni
Elimden geldiğince bebekler gibi bakabildiysem sana
Kaşık kaşık versem de dudaklarının arasına çorbayı
Hak vaki olup gene de kaybetsem seni
Ve ben fazla beklemeden gelsem arkandan
Eğer!
Kıyamet günü geldiğinde mahşerde karşılaşsak
O yapış yapış çamurun keskin kayaların arasından
Kendi kıçımın derdine düşüp
İlerideki nur ışığına doğru
Sırtlayıp götüremediysem
Yüce Yaratanımın önüne çıkartabilecek cesareti bulamadıysam
Siktir et güzelim, benden de bir bok olmaz.
OSMAN ATATOP