Sabahı olmayan gecelerime
Yağdırdın ayazı can mı dayanır
Dilimden dökülen hecelerime
Zar eyledin sözü can mı dayanır.
Gülmeyi bilmezdim senden öğrendim
Gönlümle savaştım kendimi yendim
Ateşten kaçarken yandıkça yandım
Kül eyledin köz’ü can mı dayanır.
Sıcak gecelerim buz'a dönerken
Yolumda ışıklar bir bir sönerken
Göğsümdeki volkan susup donarken
Göremedim yaz’ı can mı dayanır.
Aşk’a adım atmak sırat’tı bana
Dönüp bakamadım bir an arkama
Sevda döşeğinde ölmek bir yana
Gel zalımın kızı can mı dayanır.
Ağladım gülüşün beni vurdukça
Bir ömrü zamana bedel verdikçe
Acılar ruhumu sensiz sardıkça
İçimde bir sızı can mı dayanır.
Kimi zaman gittin Leyla yurduna
Mecnun'un çölünde esti fırtına
“Dilsiz’im” dertleri sardın
sırtıma
Yaktın ikimizi can mı dayanır.
İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem)