Adrian
Aşk, nereye gittiğini bilmeden
sadece sür demektir
köprülerden geçmek sırattan muafiyet demektir
aşk, konvoyuna kat bizi de
bizimde öpülmemiş dudaklarımız var
bizimde masumiyetin karnına yeni düşmüş
ne sevgi olsa severim diyen ruhlarımız var
mümin olmuş hafızlık terbiyesi ile yetiştirilmiş
dilimiz, her andığımızda belinin çizgilerini
sufinin kıyısında gökten düşen bin sızı misali
yanar yanar durur döneriz
üçüncü dereceden yaralarımız
günün hiç bitmeyen ayininde yeniden yakılır
hazırız biz gölgenin peşinde kıtalar arası savaşlara
hazırız biz ülkeleri yakıp senin taşın tuğlanla yeniden inşaya
aşk, sıva bizi de duvarına
bizimde dogma yanlarımız var sana bağlılıkta
peygamberleri denizler yararken görenler kadar şanslıyız
gördüğümüz tek mucizemiz ,köleniz
son round
makaslarımızı biletelim, kesik ağızlarımızla
sonsuza diyemeyelim bir daha
altından kalkması güç yeminler
evlendirme çağına gelmiş buluşmalarımızla
suflecilik oynasınlar, arkamıza takılsın gözyaşlarımız
kahvaltıda yarım bırakılan lokma gibi
hep peşimizden gelsin
aşk ,tüfekle oynarken
yanlışlıkla sevdiğini vurmaktır
dişisi güzel kainatın ellerini öpüp af dilemek,
suçluyum demektir
aşk, bağışla tüm günahlarımızı
bizimde arada da olsa secde etmişliğimiz var.
(
Adrian başlıklı yazı
sedat-kaygusuz tarafından
1.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.