Ormanın birinde kibirli bir söğüt ağacı varmış... İhtişamı, büyüsü akıl almazmış...
Allah vergisi güzelliği
kıskandırırmış her bitkiyi...
Gölgesinde, yazları insanlar uyurmuş
sakince...
Sağlamlığı demir direk gibiymiş...
Ne yazık ki kendini çok
beğeniyormuş...
Bütün ağaçlar, fırtınalar estiği
zaman yerinden oynarmış ama bu sarsılmazmış... Ve kibirlenirmiş "Bana yine
bir şey olmadı..." diye...
Gün geçtikçe çevresindeki ağaçları
şiddetli fırtınalar tek tek devirmiş... Ormanda az denecek kadar ağaç kalmış...
Yine de arkadaşlarının can vermesine üzülmüyormuş... Hatta yüzlerce ağacın
içinden kendi güzelliğinin ortaya çıkmasına bile seviniyormuş...
Bir gün ormanda yangın çıkmış ve
geriye kalan bir miktar ağaçla birlikte o da telef olmuş...
Fırtına yıkmaz belki ama yangın
yakar... Tabiattaki her gücün bir zaafı vardır...
İnsanoğlu da böyledir işte... Mutlaka zayıf bir yönü çıkar... Nice fırtınalara kafa tutar da bir yangında kül olur...
_/' İbrahim Halil MANTIOĞLU '\_