"Su, rüzgâr ve namus arkadaş olmuşlar.Bir süre sonra birbirlerini kayıp etmişler. İnsanlar aramışlar: Suyu bir dere yatağında, Rüzgarı bir dağın tepesinde bulmuşlar.Kaybolan namusu o günden bu yana bir türlü bulamamışlar."*

Bir toplum; yarım yüzyıl gibi toplum hayatı için fazla uzun olmayan bir sürede olumsuza bu kadar çabuk mu evrilir? 

İnsanın aklı almıyor.

Yukarıdaki anlatımın kimin olduğu önemli değil. Önemli olan bazı toplumlara ne kadar güzel uyduğu, cuk diye  oturduğu...

Toplum, geçen sürede anlamadığı, doğru zannettiği inanışına görünüşte daha fazla önem verirken, sahip olması gereken pek çok değerli mefhumu da kaybetti.

Artık sadece insanları görüyoruz ama insanlık ortada yok. 
Aslında dostta belli değil düşman da çünkü herkes menfaatine göre insan. 
Ahlâkın ön plana alınmadığı yerde güven hiçbir zaman oluşmuyor.

Cumhuriyetin başlarında önem verilen çağdaş eğitim yerine, başkalarının menfaati için ortaya sürülen, yalan yanlış fikirleri ön plana çıkaran ve adına eğitim denilen bu yolla ferasetine güvenilen cahilliğin övüldüğü bir toplum yaratmak için uğraş veriliyor.

Bir söz vardır: 
*"önüne çıkan yanlışa ne kadar çabuk hayır dersen, doğru karşına o kadar çabuk çıkar."*

Hayırlısı! 
Söylenecek söz kalmadığında  dudaktan dökülen sözcüktür bu...
( Kaybolan Namus başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 27.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu