HARESE

*"Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin, ar damarındaki çatlağı tedavi edemez."* /Orhan Can

Zülfü Livaneli'nin *"Huzursuzluk"* adlı romanından:

"Harese nedir bilir misin oğlum?
Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.

Harese şudur evladım:
Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani.
Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. 
Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar.
Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. 
Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve.
Bunun adı haresedir.
Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir.
Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz."
şeklinde yer alır.

Eğer güç sahibi; doymak bilmeyen bir iştah, hırs, ihtiras hali içindeyse, ar damarı da çatlamışsa, çevresi ile birlikte, insanların yıllarca çalışıp çabalayarak edindikleri varlıklarına, çeşitli bahanelerle hiç acımadan çullanıp, çöker.

Yani bu durumda, nerede olursa olsun insanların varlıkları asla güvende olamaz. Hiç kimsenin kurtuluşu söz konusu değildir ve akıbet bugün gelmese bile yarın herkesi bulacaktır. 

Zülfü Livaneli'nin dediği gibi orta doğululuğun adeti budur. Aslında, Orta doğu da ortaya çıkan hangi dine bakarsan bak bu hâl yasaklanmıştır.

Bu dünyadaki kötüler; *"Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri"* emri gereği denize dökülmelidir!

30 Ağustos arifesi; *"Kalkın! ey felah-ı vatan dediler, kalktık, onlar oturdu biz ayakta kaldık"*
sözündeki oturanlara fırsat vermeden, hakları için ayağa mutlaka kalkmalıdır orta doğulular...

Güzel aydınlık günlere...
( Harese başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 29.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu