Milli Mücadeleye Uzanan Dönemin Kahraman Ve Hainleri 2.bölüm
Alman imparator II.Wilhelm İstanbul’a geldiğinde, Wilhelm’in hanımının elini bir Avrupa kibarlığı ile öpüp, koluna girip, kendisi Wilhelm’in hanımıyla bir arabada Wilhelm başka arabada giden II.Abdülhamit çok kibar bir beyefendiydi.
Piyano çalar, Verdi’nin operalarına bayılırdı.
Cuma selamlığı tamamen gösteriş içindi, kıyafetinin aksesuarları Paris’ten gelirdi.
Cuma günleri Taşnak’lar sıkıldıkça cami basıp kurşuna dizerlerdi müslümanları, Abdülhamit bunları nasıl engellesin öyle ya Osmanlı’nın polis teşkilatı yoktu, diğer büyük devletler çoktan polis teşkilatı kurmuşlardı.
Medreseliler askere gitmezdi, bu medreseliler içinde medreseli demeye bin şahit olsa yine medreseli denemeyecek yüzlerce kişi vardı, nitekim İttihatçılar bu işe çözüm bulmaya çalışmış ve en azından okur yazar olma imtihanına tabi tutulmalarını kabul ettirebilmişlerdi zar zor.
Yıldız Sarayında Hicaz’daki Selefi’leri kontrol için Arap İzzet Paşa, bir de tasavvufi tarikatları kontrol için bir kurmayı daha tutuyordu.
Peki Cezayir Tunus Mısır kaybedilmiş, Balkanlar’ın muhtelif bir çok yeri kaybedilmişti ya Abdülhamid dönemi, elde kalan müslüman ahali Anadolu’dan ibaretti, Hicaz ayaklanmaları için çözüm aranıyordu. Abdülhamid dönemi islam nüfusunun vaziyeti buydu, bu durum tespiti yapılmadan 20.asıra hangi vaziyette girildiğini tespit etmeden Milli Mücadeleye gidilmesi doğru olmazdı.
1600 parça Osmanlı toprağı dışında emlak sahibiydi. (Bunların ne olduğunu cidden merak ediyoruz)
Islahat Fermanı (Abdülmecid dönemi kabul edildi) sonrası Osmanlı’lar içinde emlak alımının kapısı açılmıştı yurt dışında.
Bunların hepsi ekonomik olarak 1876’da iflas etmiş bir Abdülhamid saltanatında yaşanıyordu.
Rus elçilerle açık saçık sahnelerin de olduğu opera izlemeye bayılırdı II. Abdülhamit.
Öyle ya alaturka sevmezdi, operalar daima tercihiydi, Fransızca bilirdi ay onu bizim biyograficiler yazmaz. Mehmet Reşat farsça, Vahideddin Arapça bilirdi.
1897’de Yunan’ı yendik II.Abdülhamid dönemi ama yine de toprak kaybettik. Ruslara, İran’a, İngiltere’ye. II.Abdülhamid demek toprak kaybı demek.
Mısır’ı kaybettik Tunus’u kaybettik.
Donanmamızı da kaybettik, tek derdimiz demir yoluydu, deniz pahalı idi iyi yüzme bilen II.Abdülhamid’e ki Abdülaziz’in yaptırdığı donanmayı kaderine terk ettik, kimilerinin deyimiyle Haliç’te çürüttük. Ne yapacaktık Süveyş’ten geçip de İngilizlerle mi çatışacaktık, böyle blr şey olur mu, boşverin alsınlar Mısır’ı diyerek kaybettik zaten Mısır’ı.
II.Abdülhamid tasarruf olsun diye kaybetti, masraflar mesarif, müsriflik doğururdu.
Ver kurtul stratejisi bu muhteşem zekanın ürünüydü.
Theodor Herzl'i de kovduğu filan yok, Arap Ahmet izzet pasa'ya açık çek teklif etmistir Herzl, tabi ki o vadedilen paraları alamamıstır izzet paşa. Abdülhamid Herzl'e Irak'tan toprak teklif etmistir, yani bu mevzu Necip Fazıl'ın anlattığı gibi, bazı tarihçilerin anlattığı gibi değildir.
Ulema demez atışır, aydın demez çatışır. Mehmet Akif’le bile atışır, Namık Kemal’le çatışır o II.Abdülhamid’dir.
Nasıl olsa dizi çekip beni yüceltir torunlarım, benim şaşalı cuma selamlığım var diye mi düşündü ki acaba. Balon uçmasını bile yasaklar, suikast filan yapılır maazAllah, iyi ki uçak yok olsa yasaklar.
Alkolü sever ta ki trafik kazasına kadar, sonra içmedi bir daha.
Masada bulunabilir, nitekim YILDIZ'da davetliler onun masasında içerlerdi alkolü.
31 Mart Vakasına gelemedim halen, üstünüze afiyet korona’yı da kapmışım, iyi gribim velhasıl.
Yeni bölümler yetiştirmeye çalışacağım.
(
Milli Mücadeleye Uzanan Dönemin Kahraman Ve Hainleri 2.bölüm başlıklı yazı
Alp.Aldatmaz tarafından
12.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
