BALIKÇININ KIZINA
Ben
kaldırımlarda büyüdüm, sokaklarda çürüdüm, sandallarda uyudum
Gün geldi
ekmeğimi çıkarttım denizden
Gün geldi
erimiş madende kaynattım tenceremi
Can pazarında
polis jopuna çaresizce attım kafa
Karakolda tek
ayak üzerinde uyudum, kayıtsızca
Bazen de
suyumu içtim rüzgarın elinden
Seni gördüğüm
günden değil, ta ezelinden
İnan ki ben
senin saçının her teline ayrı ayrı vurgunum
Gönül bu ota
da konar boka da konar diyen sendin
Bana aşkı
öğrettin terazi kefesinden dürüstçe
Çıkmış sancak
pruvaya dikilmiş ayakları çıplak
Gizemle
dalıyor enginlere vücudu nede kıvrak
Bakışları
gülüyor dudakları biraz da matrak
Savrulurken
saçları gece bulutlar kapışır bilekte
Bir eli oltada
diğer eli kürekte
Allahıma ne
can nede soluk kalır yürekte
Bir kaş var ki
kapamıyor gizini
O inatçı
kirpikler silemiyor izini
Ama ben gene
de saçının her teline ayrı ayrı vurgunum
Gün gelip de
binmeyecekse o tekneye
Açmayacaksa
yelkeni atmayacaksa motora kaytan
Paraketayı
yemlemeyecekse giderken yolda
Sallamayacaksa
tek balık bile livara
Her sabah bahçesinde isteyecekse ötmesini
bülbülün
Gözleri dalıp
gidecekse açmasını beklerken gülün
Ötmesin bülbül
açmasın güller
Kapının önüne
kurarım otağı elim yüreğimde
Bedenime can
gelir bir gülüşünle
Kuru ekmek
bile istemem selamın yeter
Unutma ben
saçının her teline ayrı ayrı vurgunum