Kırık Sandalye
Gün ortası, hava sıcak,
Sahilde tenler meltemin tatlı öpücüğünde,
Karadeniz’in hafif dalgası,
Kumsalda yatanların ninnisi olmuş.

Gözlerim şemsiyenin altındaki kalabalıkta,
Kayınbiraderim “Sandalyen eskimiş, değiştir,” derken,
Kulaklarımda yankılanan iki kelime:
“Atmak ve değiştirmek.”

Neyi atar, neyi değiştiririz?
Bir eşyayı bırakıp gitmek kolay mıdır?
Eski sandalyem, demirleri paslanmış,
Kumaşları yırtılmış, ömrünü uzatmış.

Zımpara, boya ve iplerle güçlendirdim,
İki yıldır öylece kullandım,
Beni terk etmeyeni terk etmem,
Sözleri kayınpederimin, yadigar kalan.

Bacanağın yeni arabasını temizlerken,
Rahmetli annemin tavsiyeleri kulaklarımda:
“İşi biten eşyayı atma,
Bir gün lazım olur,” derken.

Sandalyem, eski dost,
Gözlerimde hatıra,
Her kırık yerinde, her yırtıkta,
Bir zamanın öyküsü, saklı kalan.

Eski eşya, yeni hatıra,
Geçmişin izinde,
Bir bakışta hatırladığım,
Ömrü uzamış, varlığın ötesinde.


HÜZÜN GEMİSİ
AHMET NEJAT
( Kırık Sandalye başlıklı yazı NEJAT HOCA tarafından 19.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu