sen ve ben
kitapların raflarda toz tutması
gibiyiz
ilk fırsata cılız bir rüzgarda
toz konçertosuna dönüşüyoruz
ve tartışıyoruz sohbet adabına
uygun ve ayetlere dikkat ederek…
! yaratıcı bizi affetsin!
yaşamla alakalı soyut
ve somut fikirleri tartışırken
eğer ben daha somut olursam
sadece sevişmek
hakkında konuş diyorsun
ve bunu bir tek sen biliyorsun
bu kaybolmuş bir rüyamız
aramızda kalsın
sakın kimseler söyleme
zincirleri üzerine çekme
ilkellik içinde taş devrimle
duyguları örüyoruz
bu güncel ahlaka bile zıt
biliyorum sus ve sus
tüm sözlerimiz epikuros'la
ve dört kitapla çelişiyor
evet romantik değiliz
yasaklıyız aşka dair
belki de vandallık
var sevişmelerimizde
ve sohbetlerimizde
geceyi gündüzü
tüm zamanı
kenara koyuyoruz
karanlıkta ara sokaklarda
gezme mi istiyorsun
yarayla dövmeli vücudum
yılların kıvrımlarında
izini sürerken
ve sana
hiçlik muamelesi yapıyorum
ve sen bunu seviyorsun
dalgaların kıyıya çarpmasını
ve bir çok buna benzer fikirleri de
sabaha doğru
nefes nefese üstümüze düşen ay ışığı
keşke michelangelo bizi böyle resmedebilseydi…
biliyorsun çağdaş resim makinelerine karşıyız
hümanist ve doğa sever kişiliğimize aykırı ya
evet geceleri sarhoş dans ediyoruz
ben sen ve özgür hayallerimiz
ta ki zincirlerimizi hatırlayana dek
ve
dönüyoruz günahsız bedenlerimize
ayet okuyarak ve defalarca yıkanarak
siliyoruz gecenin kirini ve pasını bulaşık
tellerine ovarak
zira bize böyle öğretildi…
(
Otobiyografi başlıklı yazı
Mikail Dede tarafından
26.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.