“Ayaklar
altının türabıyım ben”,
Yere
düşen yağmur damlası,
Sabah
seherinde gül yaprağındaki nem.
Hüznün
gölgesinde güneşe hasret,
Solmuş
bir çiçek,
Gönlümde
açılmaz hiçbir ümit,
Hiçbir
niyet.
Sürünsem
toprağa zerreye dönerim,
Küllerim
rüzgârda savrulur,
Hayallerim
özlemimle kavrulur,
Herkes
başlarken ben biterim.
Ne
bir ses ne bir iz kalır benden geriye,
Feryadım
yankısız,
Varamam
hiçbir zaman; hiçbir menzile,
Çilem,
acılarım kaderimden hediye.
Ayaklar
altında kırılmış dalım ben,
Zamanla
eriyen yitik bir halım ben.
Varla
yok arasında bir yerdeyim,
Sonsuz
boşluklara hasretleyim,
Tükenmez
ki çilem, tükenmez ki derdim.
Ey
insan,
Bastığın
toprak benimdir,
Gözyaşım
durmasa da ruhum serindir.
Varlığıma
yokluk mührü vurulmuşken,
Huzura
ve mutluluğa hasret bu beden
“Ayaklar
altının türabıyım ben”.
Yazarın
Önceki Yazısı