Büyükler bizlere geçmişi anlatırken hep iyi günleri anlatır.
Çünkü yaşanılan acı dolu günler daha üzerlerinden geçmemiştir.

Yakinen tanıdığım emekli bir öğretmenin acı dolu anıları ve çaresizliği, dinlerken beni derinden etkilemişti.

Ülkemizde herkesin bir acı anısı olmalı diye Başlamıştı anlatmaya. Bende heyecanla zihnime kaydettiğim bu anıyı bir romana çevirme isteğiyle söylenen herşeyi  not defterime yazmıştım.

Burada gerçek isimleri vermemem konusunda bir söz verdiğimi belirterek karakterlerin isimlerini değiştirdim.

Kadir hoca emekli bir edebiyat öğretmeniydi. İstanbul'da küçük bir mahallede dünyaya geldi. 1950 yılında ülkenin kaderi değişirken kadir hocanın da kaderi yeniden çizilmekteydi. 

Nitekim 3 yaşına geldiğinde babası Kore savaşına gönüllü olarak doktorluk hizmeti vermek için evden ayrılmıştı.

Babasız kalan evde büyük abisinin baba rolüne girdiğini ve daha reşit olmadan çalışma hayatına atıldığını söylemişti. 

Kadir hoca ise şiire meraklı iyi bir dinleyici ve yazar olarak daha 6 yaşında dikkat çekmişti. Amcası Nazım Hikmet hayranı olduğu için ondan Nazım Hikmet şiirlerini ve edebiyatını öğrenmişti. Nitekim Kadir hoca yasaklı bir şair olduğunu bildiği için onun şiirlerini pek çok defa yalnız kaldığı evinde okumuştur. 

1963 yılında 13 yaşında güzel bir lisana sahip bu genç bir şiir yarışmasında dikkat çekmişti. O günler onun için bahar havası gibiydi. Ilık, güzel kokulu ama kısa. 

Hayatının en büyük ihanetini de O gün görecekti. On sene önce Kore savaşına gönüllü olarak doktorluk hizmeti vermek için giden babası geri dönecektir. Üstelik yanında bir Amerikalı kadın ve kendisinden iki yaş küçük bir çocukla.

Gençliğin verdiği ateşle abisinin babasını dövdüğünü söylemişti. Belki de daha hayatı tanımadan büyüdüğü için kızgındı babasına.  Annesinin ise bu durum karşısında perişan olup hasta düştüğünü söylemişti. Ama o zamanlar ne olursa olsun babaların haklı olduğu zamandı. Kadir Hoca büyük abisi Mehmet ve annesi Suzan ile İstanbul'dan ayrılarak önce Bursa'ya daha sonra ise Ankara'ya gelecektir. 

Ankara'da sosyalist ve faşist kavramlarını daha net tanıyacak ve hayatını bu kavramların uzağına kurmaya çalışacaktır.
( Dinmeyen Acılar 1 başlıklı yazı muhammet-furkan-sayan tarafından 27.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu