AMMAR BİN YASİR VE AİLESİ

Ammar bin Yasir (r.a) anne ve babası ve kardeşiyle birlikte Allah Resulüne ilk iman eden kişilerdendiler. Annesi Sümeyye Hatun, Ebu Cehil'in amcası Ebu Huzeyfe'nin kölesiydi. Ebu Huzeyfe O'nu Yemen'den gelen ve kendisine sığınan Yasir ile evlendirdi. Bu evliliklerinden büyük sahabi Ammar  ve kardeşi Abdullah doğdu.

Efendileri olan Huzeyfe bu çalışkan karı kocayı çok severdi. Ta ki Onlar Allah Resulüne iman edinceye kadar. Allah Resulünün getirdiği İslam dinine girince vaziyet değişti.
Akla hayale gelmedik işkencelere tabi tutuldular dinlerinden dönmeleri için.

Merhamet ve vicdandan yoksun olan müşrikler bu hamisiz ve kimsesiz ailenin fertlerini kızgın kumlara yatırarak, saatlarda güneşin altında aç, suzuz bekletip döğüp eziyet ediyorlardı. Yine işkencelerin devam ettiği bir vakitte Yanlarına gelen iki cihan sultanına Yasir (ra) "Ey Allah'ın Resulü bu işkenceler ne zaman bitecek, hep böyle mi gidecek?" diye sordu.
Allah Resulü"Sabredin Ey Yasir ailesi,sabredin ey Yasir ailesi.Sizin mükafaatınız cennettir" buyurarak onları cennetle müjdeledi.
Zaten yaşlı, yorgun ve zayıf olan Yasir'in mübarek bedeni bu işkencelere daha fazla dayanamadı.İşkenceler altında ruhunu yüce Yaratıcısına teslim eyledi.
İslamda erkeklerden ilk şehit olma şerefine nail oldu.

Yasir'in şehadetinden sonra Ebu Cehil ve avanesi Hazreti Sümeyye (r.ah.) ve oğullarına işkenceyi daha da artırdılar.
Bir gün yine kızgın çöle götürerek akla hayale gelmeyecek işkencelere tabi tuttular.
Ebu Cehil dininden dönmesi için işkence üstüne işkence yapıyordu. Sonunda "Sen Muhammed'in güzelliğine aşık olduğun için O'nun dinine tabi oldun "diye hakaret edince daha fazla dayanamayan mübarek hanım Ebu Cehil kafirine ağır laflar söyledi. Bu laflara dayanamayan küfrün başı öfkeden kudurdu. Daha sonra iki deve getirerek elleri ve ayakları bağlı olan mübarek hanımı develere bağladı. Develeri ters yönlere sürerek Hazret-i Sümeyye’nin kol ve bacaklarını  kopma derecesinde gerdirdi, azaları çatırdamaya başladı.Mızrağını mübarek hanımın vücudunda edep yerine ve kalbine saplayarak orada şehit etti.Kaldığı yerden oğullarına işkenceye devam etti.(Bazı kaynaklarda Yasir ile Sümeyye Hatun'un aynı gün şehit edildikleri yazılıdır.)

Bir fırsatını bularak ellerinden firar edip Allah Resulü'nün yanına gelen Ammar durumu O'na (sav) anlatınca " Allah'ım "Yasir ailesinden hiçbirisine ateşle azap etme" diye duada bulundular..

Hazret-i Ammar'ı müşrikler bir gün almış yine işkenceye götürmüşlerdi. Bu seferki işkence ayaklarından bağlanarak baş aşağı su dolu kuyuya sarkıtılmak ve nefessiz kalıp boğulma derecesine gelinceye kadar kuyuda bekletilmekti..
Her seferinde Ebu Cehil "Hazreti Muhammed'e küfretmesini kendi ilahlarını övmesini istiyordu. Eğer böyle yaparsa işkenceye son vereceğini söylüyordu. Yapılan işkencelere daha fazla dayanamayan Ammar sırf müşriklerin ellerinden kurtulmak için istediklerini söyledi. Onlar da O'nu serbest bıraktılar.
Ammar üzüntüden ağlayarak, kalbi parça parça olmuş bir vaziyette Allah Resulü'nün yanına vardı ve durumu anlattı.
Allah Resulü O'na bu sözleri söylerken kalbinin ne tarafta olduğunu yani kalbiyle dilinin söylediklerini tasdik edip etmediğini sordu. Hazreti Ammar ağlayarak kalbinin asla onları tasdik etmediğini, imanla dolu olduğunu söyleyince Allah Resulü, O'nun gözyaşlarını silerek müşrikler yine işkence yaparlarsa aynı hareketle ellerinden kurtulmasını tembih etti.

Yine bir seferinde müşrikler O'nu kızgın ateşle dağlamışlardı.Resulallah O'na uğradı, mübarek ellerini başına koyarak
"Ey ateş, İbrahim'e olduğun gibi, Ammar'a da soğuk ve selamet ol" dedi.

Hazret-i Ebubekir zamanında yalancı peygamber Museylemetül Kezzap ile yapılan Yermuk savaşında bir kulağını kaybetti. Hazret-i Ömer zamanında bir ara Kufe valiliği yaptı.
Sıffın savaşında 93 yaşında şehit düştü.
Allah şefaatına nail eylesin bizleri.

Devam edecek
( Allah Resulü'nün Ve Sahabesinin Allah Yolunda Çektiği Eziyetler-3- başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 11.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu