Ey İnkisârı Hayâlim

ey inkisârı hayâlim

senden uzak  ihtilaflar hakim kaderimde

selviler solgun nilüfer'in son mevsiminde

kefene bürünmüş sensizliğimin feragatları


ne senden bir hatıra ne bir kelam

ne de gözlerinde gözlerim kaldı

karanlık çöktü gözümün perdesine

şahikaya ulaştı hüznün yangınları



matem hakim griye çalan saçlarımda

tan vaktinden önce alaca doğsa da

şimdi küskünüm güneşin her zerresine

ve senden arda kalan her gülümseme zail 



gökte koyu bir fırtına doğarken

gam yüklü hücrelerim mateme sarılır

hakimdir yüreğimde sızı dilimde düğümler

bu gece muhayyel ile yaşıyorum demde



gökyüzü sana olan sevdamın saf aynası

neden dudakların suskun ver bir kelam

umrumda değil şu altın güneşin parıltısı 

sensizlikte esirim ruhumun ışıkları sönük




yetim kaldım sensizliğin girdaplarında

çağır beni bu sessizlikten düşlerine

kaç zamandır hasretim nazlı gülüşlerine

ipekten narin ellerin şerittir düşlerimde



elbet sayılıdır günler de geçer 

gün gelir selviler yeşerir 

nilüfer olur açar mehtab ışığında 

tüm alacakaranlıklar buhar olur 




elbet bir gün sis ve karalar çözülür aydınlıkta

ve ansızın şiirlerimde açarsın tekrar yüreğime….




( Ey İnkisârı Hayâlim başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 26.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu