
DAĞLAR AĞLASIN
Tüm haşmetinle başın uludur dağlar,
Bilemem senin de belki gönlün ağlar,
Saklı bahçelerinde nice sular çağlar.
Söyler misin bana?
Başı ulu-dumanlı, karlı dağlar,
Dumanını yel alır, kar kalır geriye,
Başımdaki dumanı kim dağıtacak?
Karları kim eritecek, söyler misin?
Doğmuyor ki güneşim, başım karı
erisin,
Mehtap yüzünü saklar, mavi gecelerimde,
Bulutlar toplanmış, yıldızlar
bulutta kayıp.
Yok;
Ne yıldızım var, ne mehtabım, ne de
güneşim,
Bağrımda yer açtığım gülistanım çöle
döndü,
Bülbül küskün, kelebek yılgın,
arılar firarda,
Hayat kaynağı nehirlerim coşkusunu
yitirmiş,
Unuttuğum ağlamayı yalnız sana
getirdim,
Bak bağrındaki nehre, belki benim
gözyaşım,
Coşan nehirlerinde hüznümü yıkayabilir
misin?
Unuttum!
Hudutsuz yollar teptim, dağ-bayır
demedim,
Keçi yoluna ayak sürdüm, selam
vererek geçtim,
Çulumu bağrına serecek sadece seni
seçtim,
Ağlamayı unuttum, benim için ağlar
mısın?
Koynunda sırılsıklam, içime ağlamak
isterim;
Taşına-toprağına hüsranlarımı yazar
mısın?
Buz tutmuş çaresiz başıma güneşi
verir misin?
Mehtap, gecemde kandildi, gösterir
misin bana?
Karanlık günlerime yıldızları sığdırabilir
misin?
Ya kelebeğim;
Rengini unuttuğum güzeller güzeli
kelebeğimi,
Beneğine suskun kaldığım uğur
böceklerimi,
Şahinleri, kartalları benimle dost
eder misin?
Bağrında akan gözyaşımda beni yıkar
mısın?
Hayır!
O haşmetli varlığın, insan yükünü
taşıyamaz ki;
İnsan denilen varlık, senin gibi
toprak ve kaya değil,
Acı çeker, inler ve ağlar; diz üstü
çöker, çırpınır,
Sırtında sen gibi yükle hayat
yolunda hep yürür,
Dağ gibi dertlerim var, benim için
çeker misin?
Sığınmak isterim sana, başı sisli-sessiz
dağlar,
Bağrında bana bir yer aç, sana
koşmak isterim,
Derdimle dertlenip, benim için ağlar
mısın?
Makber;
Kaçtım insanlardan, hudutsuz yolları
teptim,
Yük ettim omuzlarıma, ümit ile
ümitsizliği,
Kahırlarımı, hayallerimi koydum
heybeme,
Tüm sermayem bunlardır, bağrın
makberim,