….sisli bir gecede
beyaz güvercinlerin tüylerini tek tek yaktım
kuytu loş ışıklı bir otel odasında
kefen beyazına çalan çarşafın terlemesinde
kollarımda sefil bir kadın sahtelikle titrerken
çırılçıplak ağladım içten içe gecenin buğusunda
senin hatırana son vermek istedim
sessizliğin acı intiharlarına sarıldım
ve ‘’sen’’
anlamazsın hiç de kolay değil seni unutmak
anason kokulu bir kadının dudaklarından öptüm
buz kesilmiş gözlerinin içine hiç bakmadan
soğuk nefesle fısıldadım yalancı kulaklarına
her ritimde kabir azabı yokluğunla vedalaştım
oysa ki kaç mevsimdir ölümsüz şiirdin kalemimde
yağmacı bir şiirdi öfkem dünyaya ve sensizliğe
metropol sosyetelerinin dillerindeki şarkılar
antik tiyatroda izleyicilerin gözyaşlarında birikti
ve bedenini vitrinlere sunan kadınların ruhunda….