Hikaye / Dostluk Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 24.11.2024
Okunma Sayısı : 553
Yorum Sayısı : 26
Günün Yazısı

Bu Yazı 25.11.2024 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Aziz Misafir Gelmiş Hareketlen Tez Hanım ( Onuncu Bölüm-final)

Aziz Misafir Gelmiş Hareketlen Tez Hanım ( Onuncu Bölüm-Final)

                                                                                                                  

O gün gelen her misafire Sami üstadımın bu komik yolculuğu defalarca anlatıldı ve herkes kahkahalara boğuldu.

 

Sevgili Rüya ve Sami öğretmenden sonra ilk gelen konuk Kara Osman’dı. Osman bey Ankara’dan İzmir’e kadar trenle gelmiş, Alsancak garından Söke Garına oradan da minübüsle bizim eve gelmiş, yani bir hayli meşakkatli bir yolculuk yapmış.

 

-Hoş geldiniz Osman hocam, nasıl geçti yolculuk?

 

-Sevgili Rüya ve Sami öğretmenden sonra ilk gelen konuk benim, Ankara’dan İzmir’e kadar trenle geldim. Alsancak Garından Söke Garına, oradan da minübüsle sizin eve geldim yani meşakkatli bir yolculuk yaptım.

Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı Kutluyorum...

 

-Osman hocam bunları ben okuyuculara yazmıştım zaten siz neden tekrar ediyorsunuz anlamadım, hem şiirle ne alakası var.

 

-Yüce dağlar, yüce dağlar

Yıldız kayar, gece dağlar

Yâr bıraktım gurbet elde

Söylen halı nice dağlar

 

 

Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı Kutluyorum...

 

-Osman hocam bu zaten sizin şiiriniz karıştırdınız galiba bu defa da şiirden dörtlük koyup şair arkadaşı,  yani kendinizi kutladınız.

 

-Sizi de kutlarım.

 

-Anlaşıldı hocam, anlaşıldı, buyurun şöyle balkona doğru geçelim, Sami üstadım balkonda, elinde ateş çubuğu var, gidelim de yalnız bırakmayalım.

 

Sami hoca bizi görünce ateş çubuğundan son bir nefes çekti ve söndürdü.

 

-Bak Sami hocam Kara Osman geldi.

 

-Hani bunun neresi kara yahu?

 

-Ne bileyim acıklı şiirler yazıp duruyor, her halde bahtı kara.

 

Az sonra içeriden gelen seslerden hanım arkadaşlardan birisinin geldiğini anladım.

 

-Merhaba ben Nurcan,-Hello My name is Nurcan

 

Nevin’de nedense aynı şekilde cevap verdi.

 

-Merhaba hoşgeldiniz ben Nevin- Hello Welcome My name is Nevin

 

İngilizce konuşmaları duyunca hemen anladım gelen Nurcan hocaydı, demek sadece şiirlerini değil, günlük konuşmaları da İngilizceye çeviriyordu.

 

Nurcan hanımla bende yarı Türkçe, yarı İngilizce tanışma faslındayken sordum hocam nasıl şu hikaye işini becerebildi mi?

 

- Başardın çocuk seni tebrik ediyorum. Gerçekten yürekten tüm samimiyetimle. Çaban, gayretin, olağanüstüydü. Kendini haklı çıkardın. (Congratulations to you, kid you did it. Really, wholeheartedly, with all sincerity. Your effort, your diligence, was extraordinary. You've justified yourse

 

Nevin ve Rüya bizim bu ortaya karışık konuşmamızı şaşkınlıkla ve gülerek izlediler.

 

Az sonra da sitemizin yeni şairlerinden Elif usta Amasya’dan bir çuval elma ile geldi, bir çuvalda hanımla ben Niğde’den getirmiştik, etti mi iki çuval, eh bundan sonra gelen misafirlere bol bol elma ikram edebilirdik artık.  

 

Elif usta ile yaptığımız güncel sohbetlerde sürekli yorumsuz deyişi bana hiç değişik gelmemişti, çünkü zaten siteye yeni üye olmasına rağmen şiirlerine yirmi iki yorum yapılmış o ise sadece dokuz yorum yapmıştı. Ama hiç yorumsuzları düşünecek olursak yine de iyi sayılırdı.

 

Ve ardından bizlere adeta eski siyah beyaz Türk filmlerini hatırlatan görünüş ve edasıyla yine sitemizin yenilerinden sevgili İsmail Ülger teşrif ettiler.

 

-Hoş geldiniz İsmail bey, nasıl geçti yolculuk, hava biraz soğudu mu ne?

 

- Bahar işte

Yeşillenir domur domur

Yirmili yaş misali

İlk aşk ilk ateş

 

-Sonbahar demek istediniz galiba, baksanıza sarı sarı yapraklar dökülmüş

 

-Nevet

 

Ömür gelmişken sona

Der ki yıldırım göz alışı misali

Topraktan filizlenir

Çekirdek patlar yeniden

 

-Tamam nanladım İsmail bey, tekrar hoş geldiniz, siz de buyurun şöyle balkona geçelim, karalı, aklı, erkek arkadaşlar balkonda oturuyor, bırakalım hanımlar kahvaltı masasını hazırlasınlar, değil mi Nurcan hanım, biz geçelim şöyle

 

-Evet, tabi-Yes Okey

 

-Allah Allah çeviri yapmadan duramıyor galiba, gel kardeşim gel…

 

Biz balkona doğru çıkarken Sami hocanın sesi duyuldu;

 

-Geldiler, geldiler…

 

-Kim geldi Sami hocam, kimler geldi?

 

-Üçü birden geldi, demek anlaşıp aynı arabayla geldiler, Erhan Tığlı, Gökdeniz (Erol hoca) ve Makberi Ahmet Akkoyun

 

Evet duvarın arkasına yanaşan arabada, üç İstanbul’lu şair dostumuz vardı, demek aralarında anlaşıp Erol hocanın arabasıyla hep birlikte gelmişlerdi.

 

Az sonra koyu bir sohbet başladı aramızda Gökdeniz hoca, Sami hocayla ve kendisi ile yaptığımız eski atışmaları anlatırken, emekli öğretmen Erhan Tığlı tam da öğretmenler gününde bu davete icabet etmekten duyduğu memnuniyeti belirtti ve o da eskilerden birkaç anı aktardı.

 

Baktım Ahmet hocadan ses çıkmıyor hemen kendisine döndüm ve sordum;

 

-Üstadım sizin sesiniz çıkmıyor, yorgunsunuz sanırım

 

- Bu gün günlerin şahı
Çay ver gelsin ağa can
Değmesin yürek ahı
Çay ver gelsin ağa can

Vay bizim Makberi hoca demek çay tiryakisi ve benim gibi kahvaltıdan önce çay içmeyi seviyor.

 

-Rüya kızım çay getirin bize de kahvaltıdan önce içelim.

Makberi Ahmet hoca benim bu seslenişime rağmen devam etti;

İki şeker yanında
Pasta olsun önünde
Hele böyle gününde
Çay ver gelsin ağa can.

-Allah, Allah kızım pasta falan varsa onu da getirin beraber

- Çay ver sevinsin adem
Adı ikramdır madem
Çaysız hayatı nidem
Çay ver gelsin ağa can

Hoca bu dörtlüğü de okuduktan sonra ah, ah diye bir iç çekti.

-Hayırdır Makberi hocam, neden öyle ah çektiniz.

-Ozan İlo, Ozan ilo da olaydı şimdi, biz bu şiiri birlikte düet yapmıştık onunla.

-Anladım, hocam bir daha sefere inşallah.

Bizler birer çay içerken kahvaltı sofrası da hazırlanmıştı, kahvaltı esnasında bu defa en çok konuşan Sami hocamızdı; Sami hoca öğretmenler günü nedeniyle coşmuş, meslek hayatından bir sürü anı anlatmıştı. Hele yorgun olduğu bir gün sınıfta, derste uyuduğunu anlatmasına dakikalarca güldük.

Kahvaltıdan sonra her zaman olduğu gibi Güzelçamlı turuna çıkıldı, hava yağışlı olduğu için bu defa sahile kadar arabalarla gittik, orada arabadan inerek, bir müddet deniz kenarında dolaştık. Eve döndüğümüzde yine gece yarısına kadar muhabbet sürdü.

Efendim niyetimiz bu seri hikayeyi Adem hocamızı’ da davet ederek bitirmekti, ancak değerli üstadımız, sitemizin imtiyaz sahibi sayın Adem Efiloğlu’nun yurt dışı seyahati, ardından kitap fuarlarında ki yoğunluğu nedeni ile kendisini davet etme imkanımız olmadı. 

Mutlaka davet edemediğimiz değerli şair dostlarımız da olmuştur, ama gönül kapımız her zaman herkese açık, seriyi takip eden hemen herkesi davet ettiğimi düşünüyorum, eğer atladığım varsa aflarına sığınıyorum.

Daha çok sitede aktif olan arkadaşlarla bu güzel muhabbeti sürdürdük, çünkü çeşitli nedenlerle sitede olmayan, ya da katılım da bulunmayan kişilerle ilgili yazacak bir şey de bulmak mümkün değildi.

Ayrıca bir güzel günde bitirmek istedim hikayeyi, bugün 24 Kasım Öğretmenler günü, sitemizin tüm öğretmenlerinin bu anlamlı gününü kutluyor, ellerinden öpüyorum. Yaşım altmış yedi ama eğer öğretmense yaşı kaç olursa olsun eli öpülür.

Şimdi ne demek lazım bizim için; Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine

Türk halk edebiyatının bir deyimdir. Bu deyim, bir kişinin hedefine ulaştığını ve başarılı olduğunu ifade eder. "Muradına ermek" ifadesi ise, bir kişinin istediği şeyi elde ettiğini ifade eder. Umarım özellikle genç şair yazar arkadaşlarımız hayatın her devresinde hedeflerine ulaşır, muratlarına ererler. Çünkü bir şeyleri başarmak en güzel mutluluk.

Esenlikler diliyorum, saygılarımla

 BİTTİ

Mehmet Fikret ÜNALAN


( Aziz Misafir Gelmiş Hareketlen Tez Hanım ( Onuncu Bölüm-final) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 24.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu