Online Üye
Online Ziyaretçi
Kız aklı, kaz aklı derlerdi eskiler…
Bu söz ilk bakışta cinsiyetçilik ve ayrımcılık gibi görünse de, derinlemesine analiz edince gayet mantıklı olduğu ortaya çıkar.
Yirmi otuz yaş arası kızlar (kaz) periyodu, otuz kırk yaş arası (naz), kırk elli yaş arası (kurnaz), elli yaş üstü (enkaz)…
Evrimsel ve evcilleşme açısından bakınca, kadınların daha üstün olduğunu anlamak o kadar da şaşırtıcı bir durum teşkil etmez. Kadın doğurgandır ve gebe kalma riskine rağmen bir erkekle birlikte olabilir. Düşünüyorum ki, biz erkeklerin yüzde bir bile gebe kalma ihtimali olsaydı, vaziyet ne denli kaotik olurdu ve tek bir asırda insan nesli diye bir şey kalmazdı. Biz erkekler ise mağara devrindeki halimizle neredeyse aynı seviyede ve evrimsel süreçte takılı kalmışız; zira tüm sorunlarımızı şiddet (günümüzde psikolojik şiddetle) ve güç ile para ile çözmeye meyilliyiz.
Kadınlardaki tüm bu pozitif evrimlere rağmen, ne yazık ki modern çağda yeni bir evrimleşme ortaya çıkmaya başladı; bu da yeni nesil kadınların ve erkeklerin yanlış seçimleri ile alakalıdır...
Kadınlar, erkeklerde güvenilirlik, güç, güçlü bir gen havuzu ve zeka gibi vasıflar yerine, görünüşe dayalı seçimler yapmaya başladı. Bu durum, erkek ve kadınların gen havuzlarını farklı bir evrimleşme sürecine doğru yönlendiriyor. Düşünce ve yapısal felsefe bakımından kadın, erkeğin yerini almakta; erkek ise kadının. Oysaki evrimsel süreçte erkek, mağara adamı döneminde takılı kalmalıydı ki en güçlü genler doğru genlere aktarılsın. Elbette ki çağımıza uygun bir mağara adamı dönemi diyelim, evrimsel açıdan gerektiğinde koruma vasfı ve güç olarak mağara adamı, lakin sosyal açıdan zeki ve bakımlı ve entelektüel bir mağara adamı versiyonu….
Atalarımızın bu durumu özetleyen güzel bir sözü aklıma gelmedi değil: "Kel tavuk, kel horoza yakışır."
Günümüzde kadınların evliliğe adım atma yaşı gitgide otuz-kırk yaş aralığına denk geliyor, yani aşırı bir naz dönemine. Bu yaş periyodunda evlenen ve çocuk sahibi olmaya karar veren kadınların ilk üç yıl içinde boşanma oranlarını tahmin etmek hiç de zor olmamalı; evet, gayet yüksektir. Bu periyotta doğan çocukların gen ve ruhsal havuzunun güçlü olması neredeyse imkansıza yakındır. Bilimsel açıdan ve kadınların en az erkekten on-on beş yıl önde giden evrimsel sürecini dikkate alarak, kadın için en sağlıklı evlilik ve çocuk sahibi olma yaşı yirmi beş ile otuz arasıdır.
Evet, doğrudur; günümüzdeki sosyo-ekonomik şartlarda evlilik ve çocuk sahibi olmak çok zordur, lakin bu durum bilimsel gerçekleri değiştirmez. Naz ve kurnazlık döneminde olan bir kadınla evliliğe doğru gitmek, mağara döneminden beri biz erkekler için çok zordur.
Kanımca kadınlar da erkekler de bir karar vermek zorunda. İnsanlık neslinin devamı için erkekler erkek, kadınlar da kadın olarak kalmalıdır; vaziyet daha vahim bir hale gelmeden…