
Çürük bir teselli babında çürümüş
düşler b/atağı.
Ölümse devasa bir ayraç
Yalnızlığın haykırdığı
Sessiz nidaları çapaladığım bekası
Bilinmezin verilmişken beratı
Çekimser imgelerin ışıldağı
Şiirden sızan acı
Acımdan büyüdüğüm bir koğuş
Kovuşturduğum ellerim ellerine hasret
bir dikeni
İçime batırmamın ertesi
Anne nidaları esintisi
Yüreğin hali hazırda o engin kıblesi…
Bir annem bir de ben
Bir yenilgiden çıktığım yolda
Yanıldığım yalıtıldığım insanların
süs dekorunda
Saklı kısık bir tebessüm
Varsa yoksa şiarı yalnızlığın
Güleç iklimlerde şakıyan
Güleç şarkılardan rakkasesi yüreğin
Kalemimle evrene ve hayata iz
düşerim.
Bazense metruktür ruhumun güzergâhı
Kavisli yollarında gidip geldiğim
ufkun yegâne yolcusu
Bir yanım annem bir de yarım…
Hayır, hayır, yetmedi tüm varlığımı
nasıl ki anneme adadım
Adak kuşları
Azap tohumları
Tek lüksüm sevgi ve hüzün ve acı
Açamadığım kadar kalbimi
Açmazında hayatın aymazlığında
yalnızlığımın dilberi
Bir bir konuşlu göğe
Bir bir saklı dimağımda
Birden başladığım kadar saymaya
Sarmalında imkânsızlığın
Adeta bir çengel bulmaca
Yitimi nazarında yeşeren
Bulutların beyazında nakşeden
Nüktedan
Bazense yılgın
Bazense yalan rüzgârdan nemalandığım
O esinti o nem
Meylettiğim hayallerden düşen
kursağıma
Kurmaca olsaydı keşke acılar ve yaşam
Kurgulanmış bir ömür çok mu yeknesak?
Hüznün dibini gördüğüm
Külüstür ruhum ve sağalttığım
sarmalında acıların
Aç kapa yürek
Sus ve ses etmeden yaşamak tek gayret
Hazır ol da ve içtimada geçen hayat
Kimine göre hatırı sayılır kimine
göre bayat
Sevgi ve aşk mı?
Heyhat, sarmalında yalnız göğün tek
aydınlığı
Ve ulu Rabbim
Tekbir getiren sesinde bunca yitimin
Geniş bir yürekte mi saklı yoksa
temennim?