Hikaye / Düş Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 13.12.2024
Okunma Sayısı : 681
Yorum Sayısı : 16
Edebiyat Evi Uzayda ( Sekizinci Bölüm)

Meğer o sarsıntı sırasında kafamı hemen arkamda bulunan Zeytinyağı tenekelerinden birisine çarpmışım, Mihman Zaralı Şampiyon ile güreş tutmaya talip olduğu için birkaç teneke yağı orta yere koymuş, tabi ki başımıza gelenlerden sonra yağlı güreşler hayal oldu.

 

Hasan Kambayi ise hiç araca bile binmemiş, en son Edebiyat Evinde bir şiir paylaşırken görülmüş.

 

Tekrar gözümü açtığımda başta Mücella ve Mecit hoca olmak üzere birkaç kişi başımdaydı.

 

-Ne oldu bana, Hasan Kambayi nerede, başıma vuran o muydu?


Mecit hoca; Yok canım sen sarsıntıdan düşerken başına yağ tenekelerine çarptın, Kambayi de nereden çıktı o araçta bile değil, keşke ben vursaydım şenin başına, şöyle okkalı tarafından, ondan sonrada Uzaylılara teslim edip Sami  hocamızı geri alsaydım.

 

-Ya Mecit hoca Allah aşkına sen benden ne istiyorsun. Haydi kendimi biraz toparlayayım da, gidip şu Uzaylılarla Konferans görüşmemizi yapalım.


Mecit hoca; Senden ne mi istiyorum, ya benim çok önemli bir şair olduğumu bile bile bu hikayede bile bana figuranlık görevi vermişsin, asıl sen benim yazdığım şiirleri kıskanıyorsun, bir de bana kafa tutuyorsun.


-Ya hocam neredeyse hikayede beni Uzaylılara teslim etme görevini vermişim sana ki bu görev ancak baş rol oyuncularına verilir, halen figuranlıktan bahsediyorsun.


Mecit hoca; Olsun bana birinci Kaptan görevi vermeliydin, şimdi en azından seni Uzaylılara verir Sami hocayı geri alırsak, ben İkinci kaptan olurum.


-Anladım demek ki bir hesabın varmış


-Ne zannettin ya?

 

Biz bunları yaşarken meğer Sami hocamızda dişisi erkeği ile Uzaylıları kafaya alıp kurtulmaya çalışıyormuş.

 

Edebiyat Evi Uzay yolcuları  haberi Meryem  hocadan almışlar;

 

Arkadaşımız   "Anlatacağım şeyler var. Hepiniz etrafımda toplanın ey ahali!" diye koridorda Heyecandan dizleri çözülmüş şekilde bir sürahi suyu kafasına diktikten sonra anlatmış.

 

Meryem hocanın iddiasına göre; Çerkezoğlu gözlerinde galaksi ışıkları gibi bir umut parıltısıyla kabinden fırlamış çünkü uzaylılar ikinci bildiriyi sesli göndermişler.

 

Çerkezoğlu Sesli bilidiriyi hem dinleyip hem kaydederken arkadan sesler duymuş, dinlediklerini aynen şöyle nakletmiş.

 

Sami hoca; Ben tarih hocasıyım. Uzaylıların tarihini beş ciltlik bir kitapta yazmıştım. Beni bırakırsanız, o kitabı aracımızdan size yollarım.

 

Uzaylı Zekiye; Bizimle pazarlık mı yapıyorsun Dünyalı?

 

Sami hoca; Pek öyle denemez hem tarihinizi bilmek istemez misiniz?

 

Uzaylı Zekiye; Yahu Dünyalı sen Mücella hocanın dolmuşuna gelmişsin, ne sanıyorsun şimdi

 "Sami Hoca, Sami Hoca. Sen bizim her şeyimizsin." Sloganları atmamızı mı bekliyorsun.

 

Sami hoca; Öyle bir şey demedim

 

Uzaylı Aether: Seni bıraksak bıraksak  geceleri sürekli horlayıp bizi rahatsız ettiğin için göndeririz, haydi geceleri anladık, bari gündüzleri uyuyup horlamasan.

 

Sami hoca; Ya Sizde Kul Fikret’in dolmuşuna gelmişsiniz ben geceleri bile sadece 5 saat uyuyan adamım, adımı uykucuya çıkardı.

 

Uzaylı Zekiye; Hem bizim tarihimizi yıllar önce Amerikalı tarihçiler  Alan Mikhail · Ann Hibner Koblitz. B. Bernard Bailyn birlikte on beş cilt olarak yazmışlar, senin yazdığın tarihe kalmadık.

 

Sami hoca; Hiç kibar değilsiniz.

 

Uzaylı Orion; Kibar nedir algılıyamadım.

 

Sami hoca; Boş ver peki beni iade etmeme nedeninizi öğrenebilir miyim?


Uzaylı Elysium; Vücudunu ve kafa yapını Uzay bilim adamları inceleyecekler

 

Sami hoca; Bu hoşuma gitti işte, çok zeki olduğumu göreceksiniz

 

Uzaylı Zekiye; Pek hoşuna gitmesin, bu işlem için vücudunu parçalara ayıracaklar.

 

Sami hoca; Hayır bunu yapamazsınız daha çok gencim ben.

 

Uzaylı Zekiye; Ha ha ha sen mi gençsin güleyim bari.

 

Sami hoca; Siz kadınlar her şeye gülersiniz, Uzaylı dünyalı fark etmiyor demek ki?


Uzaylı Zekiye; O değilde, sizin bizimle hemşeri olma hikayeniz  nedir, bu konuya bir açıklık getirir misiniz.


Sami hoca; Ha o mu,  onu yanlış biliyorlar aslında ben ana tarafından Trabzonlu, baba tarafından Kars'lıyım, hani sizde Marslısınız ya, sözde yakıştırma yapmış acemi hikayeciler.


Uzaylı Zekiye; Anlamadım ya neyse

 

Konuşmanın bundan sonrasında hat kesilince geriye kalan konuşmalar duyulmamış.

 

Gökhan Kavcı; Sami Hocam tarih tecrübesine dayanarak uzaylılar için bir hilal takdiği geliştirir ve kendi çabalarıyla oradan kurtulur. Ya da dominant mizacına dayanamayan uzaylılar kendiliğinden salıverir Sami Hoca mı diye düşünmüştüm demek ki olmadı, 

üzüldüm bak şimdi.

 

Bense Duyduklarıma inanamadım ve bir taraftan da içime bir korku düştü, ya arkadaşlar gerçekten beni teslim edip Sami hocayı alacak olurlarsa, o zaman benim vücudumu mu parçalayacaklardı. O sırada yanımıza gelen Yıldız Gülüm yüreğime su serpti;

 

Yıldız Gülüm; En büyük hayalim gerçek oldu ve işte hazırım bu görevi üstlenmeye can hocam:

Lütfen uzaylılara beni teslim edin de rahat bir nefes alalım:

Hem asker torunuyum hem de gözüpek.

Çocukluğumdan beri de en büyük hayalimdir uzaylılarla tanışmak:

Oh be: ne dert ne tasa ne fatura ne mutfak masrafı:

Şiirlerimi de yazar ara ara kargoyla gönderirim dünyaya en azından bir süreliğine bu göreve aday ve hazırım hem Sami Hocam kilit noktası bu sitenin de bir no lu hocası editörü.

Sabırsızlıkla sizden gelecek cevabı bekliyorum. O  kadar heyecanlıyım ki bu yeni görevim adına,  izin verin ben gideyim en kısa zamanda uzaylılarla iletişim kurmanın coşkusu ve mutluluğunu tadayım.

Kim bilir ne maceralar yaşayacağım uzaylılarla dedim ya bir süreliğine de olsa dünya gözüyle göreyim şu densiz uzaylıları.

Gülüm'
ün seyir defterinden yağan yıldızların yıldızlı şiirlerin altında vardım bile son durağa bir elimde kalem bir elimde sazım...

 

-Mecit hoca; Herkes ne kadar meraklı Uzaylılarla tanışmaya yahu, başlarına ne geleceğini bilip bilmeden, şimdi sen dururken bu kız cağız teslim edilir mi onlara?

 

-Ben öyle bir şey demedim Mecit hocam kendisi istiyor baksana nasıl dil döküyor.

 

-Mücella hoca; Ben Gergefi gönderelim dediğimde, pozitif ayrımcılık yaparak kadın olmaz demiştiniz ama, şimdi ne oluyor.

 

-Ya anlamıyor musunuz ben demiyorum, kız kendi istiyor, baksanıza hayalleri varmış, hayallerine engel mi olalım yani.

 

Mecit hoca; Bu iş için bir komisyon kurmayı teklif ediyorum.

 

-Olabilir kimler olacak komisyonda

 

Mecit hoca; Başkanlığını İpçi Erdoğan yapsın, sonra sen, ben, Mücella hoca, Gökhan Kavcı, Meryem Keskin, Harun Yıldırım, Mihman ve Çerkezoğlu olsun Komisyonda.

 

-Bana uyar

 

Mücella hoca; Bana da uyar.

 

-Hah Fatma bacı geldin mi? Yahu ben bayılmışım, ne oldu Çerkezoğlu vaziyeti idare etmiş her halde, gerçi sesli bir bildiri yollamışlar ama, bizimle görüşme talepleri ne oldu.

 

-Fatma bacı; Sizin rahatsız olduğunuzu söyleyip o görüşmeyi Çerkezoğlu birkaç saat erteledi, ama benim sizinle özel görüşmem gereken bir şey var.

 

-Hayırdır.

 

Fatma bacı; Özel olarak görüşelim.

 

Mecit hoca; Bizim duymamızın ne sakıncası var, hem biz baş rolledeyiz bu hikayede söyleyin işte.

 

-Evet bence de sakıncası yok anlat bakalım Fatma bacı.

 

Fatma bacı; Öncelikle bir çok arkadaş Sami hocayı geri almak için Nuri hocayı teslim etmemizi istiyor onu belirteyim.

 

-Neden

 

Fatma bacı; Çünkü günlerdir insanlar cacık yememiş, her gün cacık yapılıyormuş, ama Nuri hoca hepsini kendi yiyormuş, hatta biliyorsunuz geçenlerde cacık kazanının içine bile düşmüş, bu nedenle insanlar infazını istiyor.

 

-Yok canım olmaz öyle şey, bir cacık için teslim edilir mi Nuri hoca, neyse bunu geç, asıl habere gel

 

Fatma bacı; Asıl haber aslında Hotamisli’nin değil çok güvendiğiniz birisinin ajan olması.

 

-O ne?

 

Fatma bacı; Evet maalesef öyle

 

-Peki Kim

 

Fatma bacı; Hiç ummazsınız İpçi Erdoğan’ın yardımcısı, Harun hocanın öğrencisi Nurettin.

 

-İnanmam, Nurettin Akdeniz, şu bizim Nurettin ha?

 

Fatma bacı; Evet kaptan

 

-Peki nereden duydunuz, sağlam bir kaynak mı?

 

Fatma bacı; İyi haber alan kaynaklara göre 

 

-Peki kanıt

 

Fatma bacı; Rüyasında sayıklarken duymuşlar;

 

-Ne diyormuş ki?

 

Fatma bacı; Aynen şöyle “Uzaylıların Aracına verici koydum Kul Fikret’ den gizlice Sami kaptan işini biliyor süreci yönetiyor görüntüleri sizi aldatmasın onlar yaratıklar haline geldi Sami kaptan güzel bağlama yapıyor "don't panic" müteffik olacaklar yeni ufuklar açılıyor uzaylılar Kars lıyı Mars'a götürmeye karar vermişler bizde gelmek ister misiniz onun için irtibata geçiyorlar.ayrıca Afrika'dan da cazip bir yermiş Haruni yi de almadan olmaz demiş Sami kaptan gençlere ihtiyaç varmış demiş Haruni ve ekibini de istemiş ayrıca Mars dikmek için bayrak var mı diye soruyorlar geminin sağa çekmesi Mars tarafı ayrıca
Muhabere görevimi yapmış oldum:)))

 

-Ya Fatma bacı ne alakası var bu sadece saçma bir rüya.

 

-Mücella hoca; bence de çok saçma, ah kankam ah, kim bilir ne çok korkmuştur şimdi.

 

Fatma bacı;Öyle mi diyorsunuz peki o zaman bir önerim var hepinize kaptan


-Söyle bakalım neymiş

 

Fatma bacı; Ekipden hiç kimseyi takas makas yapmayalım, sakin olun lütfen herkes metin olsun, öfkeyle kalkan zararla oturur.


Madem ki Sami hocamı kaçırmışlar, bizde onların bütün gezegenini işgal altına alacağız, öyle kolaymış madem adam kaçırmak.


Açacağım 2 el ateş ve bayrağımızın gölgesi yeterli, verin gururla dalgalanan Ay-yıldızım nerde, zaten resim yetiyor.

 

Evet kimle beraber bayrağı dalgalandıracaktık, gelsin benimle herkes sakin olsun lütfen.

 

-Ali hocayla, Ali Gorgan’la siz demiştik.


Fatma bacı; Tamam işte bayrağı diktik mi tamamdır, o cihanda türkün gücünü görsünler adam kaçırmak neymiş anlasınlar, biz onları hepsini esir alacağız hepsini.


Salmayın kendinizi hemen Ahmeti Mehmedi verelim filanda, bırakın bu işleri korktuğunuzu zan ederler sonra.

 

-Korkmuyor muyuz? Hem bayrağı Ay’a dikecektiniz siz Mars’a dememiştik.

 

Fatma bacı; Olsun Kaptan oraya da dikeriz.

 

-Mücella hoca; Eh bu bölüm biterken heyecanlı bir şey olmayacak mı?

 

-Yok bu defa böyle Fatma bacının heyecanı ile bitirelim.

 

 

Devam Edecek

Sekizinci Bölümün Sonu

Mehmet Fikret ÜNALAN

( Edebiyat Evi Uzayda ( Sekizinci Bölüm) başlıklı yazı Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret) tarafından 13.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu