
ÇÜRÜMÜŞ
İnsanlara
baktım da, kendi içinde çürümüş
Ar-hayâ-namus,
nefis çukurunda yürümüş
Bakışlar
da kör olmuş, yuvasında çürümüş
İnsanımsı
tüm varlıklar, it olmuş da ürümüş
Diller
tersine dönmüş, ağızlarda çürümüş
Helal
harama bulanmış, vicdanlarda çürümüş
Alın
terleri zehir olmuş, soframızda çürümüş
Neşenin
rengi solmuş, renk pınarında çürümüş
Mertliği
kahpelik yutmuş, midesinde çürümüş
Vatan
sevgisi de, hainlik çukurunda çürümüş
Bizden
görünenler de, batı rüyasında çürümüş
Yeni
doğan bebecikler, kundağında çürümüş
Doğamız
katledilir, hain ellerde çürümüş
Yağmurlar
kırgın bize, bulutunda çürümüş
Bulut
insana öfkeli, gökyüzünde çürümüş
Gökten
gelen bereket, göbeğinde çürümüş
Suya
hasret toprak ana, kuraklıkta çürümüş
Nazlı
nazlı açan çiçekler, toprağında çürümüş
Baharda
ötüşen kuşlar, kuru ağaçlarda çürümüş
Börtü-böcek
ne varsa, toprak altında çürümüş
Evlat
anneye sırt dönmüş, bireysellikte çürümüş
Evlat
babaya küsmüş, sanal dünyasında çürümüş
Akıllar
baştan kaçışmış, yapay zekâda çürümüş
Derelerimiz
insana küsmüş, yatağında çürümüş
İnancın
tüm renkleri, kul aklında çürümüş
Din-iman-maneviyat,
iblis ikliminde çürümüş
İnanca
dair tüm değerler, üç kuruşta çürümüş
Doğru
olan gerçek yol, yanlış yolda çürümüş
Göz
kırpan tüm yıldızlar, ziyasında çürümüş
Ay
yüzünü saklamış, kendi yüzünde çürümüş
Semadaki
varlıklar, insan ihanetinde çürümüş
Mezarını
kazan insanlık, mezarında çürümüş
Balıkların
cümlesi, denizlerde çürümüş,
Yakamozlar-Mürenler,
gecesinde çürümüş
Yengeçler,
ıstakozlar, insan elinden çürümüş
İnsanımsı
varlıklar, nefis çukurunda çürümüş