Tapınak şövalyeleri peşimde,
Casuslar bulmuş yerimi.
Akşama doğru oldum deşifre.
İz silmelerim, yanıltmalarım boş/ oda loş
İmha ettim tüm bilgileri,
Beynimi yıkadım.
Yapmasın kelimeler çağrışım.
Aynası kırık/ sifonu bozuk
Bir otel odasında sıkıştım kaldım..
Muhbir kim, sızma nereden , nasıl?
Bütün bunların arkasında asıl
Saklı karanlık güçler.
İlluminati oyunlarına oluyorum kurban.
Dolu on dörtlü tabancam.
Kendim için ayrıldı tek kurşun,
Tapınakçıları bekliyorum,
Kirli bir otel odasında...
Dokuz kere içinize sızmıştım,
Ne oldu , niçin bozuldu tılsım?
Devrildi bin yıllık çınar,
Kestiler bağlantıları/ kapandı gizli çıkışlar.
Çözüldü şifre bloklarımız,
Uyan merkez uyan/ geri tepti oklarımız.
Köşe başlarını tutmuşlar,
Bütün siperlerde onlar var...
Neredesin Kılıç Arslan?
Sene bin yüz bir,
Yer Merzifon Tavşan Dağı,
Yenmiştik seninle bu şövalyeleri.
Ne de çabuk geçti zaman?
Devir yaman mı yaman.
İhbar etti köstebek birileri.
Gidemiyorum ileri-geri
Gelin bakalım tapınakçılar!
Aynası kırık/ sifonu bozuk
Bir otel odasında sıkıştım kaldım...
.........bu ne ilk ne de sondur
.........İslamla Haçlı'nın
.........Hakla , Batılın
.........savaşıdır...
(
Tapınak Şövalyeleri başlıklı yazı
maviye-surgun tarafından
24.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.