Nasıl Olsa


Ne hoş çakal demeği,  ne elveda bilirsin,

Gönül paye bulunca, denersin nasıl olsa,

Arkana hiç bakmadan, şimdi gidebilirsin,

Çıktığın kapılardan, dönersin nasıl olsa.

 

Seveni bırakansın, sevmeyene meyilsin,

Taşlaşmış o gururun, biraz yere eğilsin,

Kanatlarım var diye, hep uçacak değilsin,

Yorulunca bir dala, konarsın nasıl olsa.

 

Bazen küsüp barışmak, aşkın birkaç koluydu,

Zehirli gülüşlerin, zerk etmenin yoluydu,

Kap kara olmuş için, zaten neftle doluydu,

Gün gelir tutuşmadan, yanarsın nasıl olsa.

 

Sıka sıka öldürdün, gönlümdeki o kuşu,

Artık sana benzemez, gülün sende kokuşu,

Her yokuşun inişi, her inişin yokuşu,

Çıktığın o dağlardan, inersin nasıl olsa.

 

Dizlerinden başlayıp, ağrıların en önce,

Daha elli olmadan, başlarmış ince ince,

Senelere baş tutan, güzelliğin bitince,

Böbürlendiğin kadar, sinersin nasıl olsa.

 

Kahıroğlan mühletim, böyle böyle dolmuştur,

Nice beyaz gonca gül, sararmadan solmuştur,

Tarih deki sevdalar, bu hep böyle olmuştur,

Tükürdüğün çanağa, banarsın nasıl olsa.

( Nasıl Olsa başlıklı yazı Mustafa Yılmaz Boz tarafından 7.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu