En sinsi düşmandır zaman,önce sevdiklerinizi alır sonra da sizi.
Turizm  okulunu  kazandığımda evrak listesi vermişlerdi yıllar evvel;kimlik fotokopisi,noter onaylı diplomanın fotokopisi,beş-altı fotoğraf ve en önemlisi ve zor olanı heyet raporu.Köyde oturduğumuz için mecburen ile gitmem ve  orada misafir kalmam gerekiyordu akrabalarımızda.Rahmetli Mustafa amcam evimizin önündeki erik ağacının  gölgesinde şöyle demişti:
"Geri ödenecek paraya acınmaz." Atalarımız da kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez demişler.

Gel zaman git zaman paranın ve insanların ehemmiyeti kalmadı,bir zamanlar  okula kayıt olmak için evrak hazırladığım beş yüz lirayla  şimdi ayakkabı bile alınmıyor,markete gitsen poşeti doldurmuyor aldıkların,çocuğa harçlık versen gönlü olmuyor.

İlk maaşımdı,o yıllarda asgari ücret dört yüz seksen liraydı.
Bir zamanlar ev kirasıydı.
Bir zamanlar kurban parasıydı.
Bir zamanlar beyaz eşya alınırdı.
Bir zamanlar Cumhuriyet altını alırdı.
Şimdi traş parası bile değil kimi yerlerde...

Zamanın size tuzak kurduğunu anlamak mı istiyorsunuz,paranın değerini öğrenin!
( Beş Yüz Lira başlıklı yazı berberce tarafından 13.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu