Tablo



Destansı güzellik dolu tablo ki kanatsız düşmüş,  

Gözlerde mehtap, dudakta kor halinde bir öpüş…  

Ah Zaman! Tırnaklarınla yonttuğun mabedimde,  

Her duam, her haykırışım nihayetinde bir yalanmış!


Gözyaşı sarayında gezinen bir hülyasın,  

Ah o yüz ki vaktiyle cennet bahçesiydi!  

Şimdi hasretle örülmüş  

bir tül örtmüş narin tenini,  

Her gülüşünde bir efkâr,  

her sözün bitmeyen bir hasretmiş…


Ben ki aşkın acemi çırağıydım,  

Usta olmadan istedim seni yüreğimde…  

Lakin gözlerinin her bakışı, her nefreti,  

Çaldı kalbimden o son masum ezgiyi!


Ey Nilüfer! Ey varoluşun sırrı!  

Aç ki yapraklarından  

yayılsın ebediyetten bir nefes…  

Ta ki Zaman, o yaşlı şeytan  

dokundukça tir tir titresin:  

"Bu aşk, gerçektir  

bu hakikattir!" diye.


Şimdi her gece... O tablodaki kadın fısıldar:  

"Edebiyat küllerinde ağlama artık!  

İşte, avucumda ayrılık bıçağı -  

Al ve bitir bu ıstırabı…


Yoksa her gece kâbusun olup  

ruhuna işleyen bir küf gibi yayılacağım karanlığa…


( Tablo başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 24.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu