Adını söylediklerinde içim ürperiyor hâlâ,
sevgiyle değil… korkuyla.
Bir baba nasıl olurdu bilmiyorum,
çünkü ben sadece
bir duvar gibi dik,
bir buzul gibi soğuk birini tanıdım çocukluğumda.
Elini tutamadım hiç,
çünkü elin hep havadaydı,
ya öfkeyle,
ya da hiç var olmamış gibi…
Sana hiç “baba” diyemedim içimden bile.
O kelimeye sığan sıcaklık
benim payıma hiç düşmedi.
Sen benim için
korunak değil,
kaçılacak bir gölgeydin hep.
Oysa ben ne isterdim, bilir misin?
Başımı dizine koyup uyumayı,
omzunda ağlayıp huzur bulmayı…
Ama senin omzun yoktu bana göre,
duvar gibiydi,
soğuktu,
kırılmıyordu.
Korkuyla büyüyen çocuklar,
içlerindeki sevgiyi hep saklar.
Ben de sakladım…
Sana benzememek için,
kendi çocuğuma dokunurken
titrememek için.
Babam…
Şimdi adını yazarken bile elim titriyor.
Kâğıda dökülen her harf,
bir hatıra değil,
bir yara gibi.
Sen hiç baba olmadın,
ve ben…
hiç çocuk olamadım.
SİLEZYA
05.05.2025
(
Babam başlıklı yazı
Silezya tarafından
5/5/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.