Hangi Kışın Ayazında Kaybolduk
Hangi rüzgâr esti de aldı seni
benden?
Hangi kışın ayazında kaybolduk
Hangi sokak adını sustu da yolumuzu
yitirdik?
Hani söz vermiştik baharlarda
uyanmaya
Gözlerimde açan çiçeklerim soldu
Ellerimde bir zamanlar tuttuğum
sıcaklık
Şimdi soğuk gecelerin iç çekişiyle
Sessizliğin en ağır yükü gibi taştan
ağır ve soğuk
Ne ara yenik düştük boranlara
dehlizlere?
Bir hastalık geçti ama ayrılık daha
ağır
Adını fısıldayan rüzgârları duymaz oldum
Bedenim ağırlaştı en çok da ruhum
Sensizliğin uçurumunda bekleyen bir
gölge gibi
Bir baharı görmeden
Ömrümüz hangi mevsime sığacak?
Söyle hangi rüzgâr esti de aldı bizi
benden?
Hangi kışın ayazında üşüdük hangi sokakta kaybolduk?
Hani söz vermiştik baharları görmeye
Ama yarım kaldık tamamlanamayan bir hikâye gibi
Biz hangi ara yenik düştük boranlara?
Gözlerimiz hala yolları arıyor
Ama hiçbir yol bize çıkmıyor artık
Sessizlik adını suskunluğa örüyor
Bir hastalık bitti şimdi bir diğeri yapıştı yakamıza
Adına ayrılık dediler
Ama bu kadar acı bu kadar ağır olmamalıydı
Bedenim yoruldu en çok da ruhum
Ve içimde bahar-sız bir kış yaşıyorum
Sensizliği anlatmaya yetmiyor
kelimeler
Sesin hala rüzgârda kaybolmuş bir yankı
Ve ben vuslatın gölgesinde bekleyen bir yolcu
Bir gün rüzgâr seni geri getirir mi dersin?
Söyle hangi rüzgâr esti de aldı bizi
benden?
Hangi kışın ayazında üşüdük hangi sokakta kaybolduk?
Hani söz vermiştik baharları görmeye
Ama yarım kaldık tamamlanamayan bir hikâye gibi
Bir vedanın ağırlığını taşıyor omuzlarım
Gözlerim yollara değdikçe
İçimde yankılanan boşluk büyüyor
Ve hiçbir çağrı sana erişmiyor
Biz hangi ara yenik düştük boranlara?
Geceler bizden sessiz günler eksik
Rüzgâr adını fısıldıyor ama ben duyamıyorum
Ve ben vuslatın eşiğinde bekleyen garip bir suskunum artık
Mehmet Aluç