Affedilmez,
ne nehir yıkar ne zaman,
Yenen bir lokma varsa mazlumdan kalan.
Yetim gözyaşıyla mühürlenmiş o an,
Gök susar, arş titrer, susmaz vicdan.
Bir çorba
buharında ağlar bir anne,
Avuç içi dua, düşer sessizce yere.
Dulun alın teri, dökülür ekmeğe,
Sakın dokunma, yanarsın her harfine.
Adalet
bir terazidir, sabırla kurulur,
Hak, gecikir ama sonunda vurulur.
Mazlumun alnı secdede nur olur,
Zalimin sözü çürür, dili yorulur.
Ey insan!
Unutma, yazılır defter,
Her haram lokma, kalpte iz bırakır.
Kefenine bile karışır o sefer,
Bir yetim bakışı, her şeyi yakar.
Dön kalbine,
titreyen sesi duy şimdi,
Hak, sahibiyle gelir, gecikse de indi.
Diriliş budur: Hakk’ın önünde eğilmek,
Zulme değil, mazluma secde edebilmek.