Kendimle Olmak Üzerine Bir Röportaj (Monolog)


Röportajcı-yani ben- güzel bir duyguymuş peşinen söyleyeyim, içimde kalmasın): Hayatta kendi olmanın sizin için anlamı nedir?

Kendi Sesim-Yine ben(şaşırmadım değil yani, hep ben olmaz lakin monolog olunca oluyormuş): Bu, sürekli değişen ve derinleşen bir kavrayış. Kendi olabilmek, çoğu zaman zordur. İçinde bulunduğumuz çevre, toplumun beklentileri, kendi korkularımız—bunların hepsi bizi şekillendirirken, bazen özümüzü kaybediyoruz. Ama insan kendini anlamadan gerçekten yaşayabilir mi?

Röportajcı: Peki, bu bilince nasıl ulaşıyor insan?

Kendi Sesim: Herkesin yolu farklıdır. Kimisi kitaplarda, kimisi müzikte, kimisi yalnızlıkta bulur kendini. Şiir de buna aracıdır. İsmet Özel’in dediği gibi, şiir bize hangi yoldan gideceğimizi göstermez ama kendimizi önemsemeyi öğretir. Kendini önemsemeyen bir kişi, dünyada bir iz bırakabilir mi?

Röportajcı: Kendi olmaktan korktuğunuz anlar oldu mu?

Kendi Sesim: Oldu, olmaz mı? İnsan bazen kendine bile yabancı hisseder. Toplumda kabul görmek için kendini değiştirme ihtiyacı duyabilir. Ama sonunda, kendi olmanın özgürlüğü hiçbir şeye değişilmez. Yalnızca kendin olduğunda, gerçekten yaşamış olursun.

 

Röportajcı: Kendini bulma süreci zorlu bir yolculuk gibi görünüyor. Sizce insan neden kendi olmaktan bu kadar korkar?

Kendi Sesim: Korku, çoğu zaman bilinmeyene duyulan bir tepkidir. Kendi olmak, alışılmış kalıpların dışına çıkmayı gerektirir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için, çevrenin beklentilerine uyum sağlamak ister. Kendine karşı dürüst olmanın bedeli bazen yalnızlık olabilir. Ama gerçek yalnızlık, sahte kalabalıkların içinde kaybolmaktan daha iyidir.

Röportajcı: Peki, kendi olmayı önemseyen bir insanın dünyadaki yeri nasıl değişir?

Kendi Sesim: İsmet Özel’in de söylediği gibi, kendini önemsemeyen insan dünyadaki yerini alma onuruna kavuşamaz. Çünkü bir başkasının kalıplarında yaşamaya alışmış biri, öz benliğini unutmuştur. Kendi olmak, yalnızca kişisel bir mücadele değil; aynı zamanda varoluşsal bir hak arayışıdır. İnsan, önce kendini bulmalı, sonra dünyada iz bırakmalı.

Röportajcı: Şiir burada nasıl bir rol oynuyor?

Kendi Sesim: Şiir, insanın kendisini anlatabildiği en saf biçimlerden biridir. Şiir, yön vermek için değil, duyumsamak için vardır. İnsan şiir aracılığıyla iç dünyasına ayna tutar. Bazen kelimelerle ifade edemediğimiz duygular, bir mısrada hayat bulur. Bir dize, bazen kendimize dair unuttuğumuz bir parçayı hatırlatır.

Röportajcı: Son olarak, kendi olmanın size kattığı en önemli şey ne oldu?

Kendi Sesim: Özgürlük. Kendi olmak, başkalarının beklentilerine göre şekillenmemek, kendi doğrularınla yaşamak demek. İnsan en büyük özgürlüğü, kendi iç sesiyle uyum içinde olduğu zaman kazanır. Ve ben, artık kendi sesimi duyuyorum şiir yazarken, vesselam.

Mehmet Aluç

Kaynak: İsmet ÖZEL, Şiir Okuma Kılavuzu, Şule Yay, İst. 2002

 

 


( Kendimle Olmak Üzerine Bir Röportaj (Monolog) başlıklı yazı kul mehmet tarafından 18.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu