Hiçliğin Sesi
Bir kaleydim, surlarım vardı taştan,
Her sözcük benim, her nefes benim sanırdım.
Ben'dim, en derindeki yankı, en tanıdık baştan,
Kendi gölgemin içinde döner, dururdum.
Sonra bir ışık sızdı, en sağlam sandığım çatlaktan,
Yıktı duvarları, sildi suretimi aynadan.
Ne "ben" kaldı geriye, ne de o eski addan,
Sessiz bir nehir gibi aktım, çıktım aradan.
Artık bu ağızdan dökülen, benim sesim değil,
Toprağın uyanışı, bir tohumun yemini.
Bu gözlerle bakan ben değilim, inan ki, bil,
Dalganın kıyıya vuran o sonsuz devinimi.
Benlik bir kıvılcımdı, söndü o mutlak Ateş'te,
Bir damlaydı, denize karıştı, kayboldu.
Konuşan Hakikat’tir şimdi, bu sessizleşmiş bedende,
Ben sustum, evren benim içimde konuştu.
(
Hiçliğin Sesi başlıklı yazı
NEJAT HOCA tarafından
11.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.