Sarıkamış, bin asrın ayazı,
Bin asrın açlığı ve yokluğu...
Buluşmuş beyaz ve ayaz.
Yürüyordu doksan bin kişi,
Yüzyılların dramına.
Kimse bilmeden yürüyordu.
Niçin demeden/bir kabulleniş içinde.
Yürüyordu beyazla gelecek ölüme.
Ölüm Sarıkamış'ta beyaz,
Ölüm Sarıkamış'ta buz...
ALLAHU EKBER diyordu erler,
Allahu Ekber Dağları izin vermiyordu.
İnsan dışı bir güçle ilerliyorlardı,
Ama dağlar büyük, çetin
Soğuk kar fırtına tipi,
Hepsi birleşmiş, Sarıkamış'ta sözleşmiş.
Soğuktan dondu yiğitler birbir,
Kelimeler anlatamaz bu ölümü...
Kanayan yara Sarıkamış,
Soğuğun zirvesi.
Sevdim yine de seni Sarıkamış,
Doksan bin şehidin yatağı,
Sarıkamış'a bir gece beyazla geldi,
Ayazla geldi ölüm.
Sarıkamış'a bir gece doksan bin er geldi,
Hiçbiri geri dönmedi...
Beyaz, ayaz, buz...
Acının, sızının adı
Sarıkamış...
(
Sarıkamış başlıklı yazı
maviye-surgun tarafından
7/29/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.