Bedenin nefesimi biledi ateşle,
Gözlerinde kaybolmuş bir fatihim şimdi.
Terli alnına yapıştırdım dudaklarımı,
Köle gibi zincirlendim o kıvrımlarına.
Tırnakların sırtımda harita oldu…
Her çizgiyle vatanımı genişlettim.
Güzelliğinle beslenen bir canavarım,
Gölgelere diz çöktüren gözlerinin karşısında...
Saçlarının karanlığında boğuldum,
Kokunla sarhoş bir savaş ustasıyım.
Göğsünde yükselen her nefesle,
Ulaşılmaz krallığını fethettim her cenkte...
Sonra çekip gittim, soğuk bir kış gibi,
Bıraktığım izlerle yanıyorum şimdi.
Güneş, kalkanların gibi düşerken yere,
Senin o tek bakışınla, elvedasız bir üslupla gittim…