Mânâsı derin olan bu cümle, şair Pablo Neruda’nın yaşamını anlatan Il Postino filminde, Neruda’nın mektuplarını taşıyan bir postacı tarafından şaire söyleniyordu ve çok hoşuma gitmişti:
“Şiir onu yazana değil, ona ihtiyacı olana aittir.”
Müthiş bir söz! Çünkü sanat evrenseldir ve aslında insanların ortak malıdır; her ne kadar bireysel bir hazdan doğmuş olsa bile. İlaç fabrikasında ilaç üreten bir işçiyi düşünün ya da sabahlara kadar ekmek yapan bir fırıncıyı… Ortaya koydukları emek, sadece kendileri için değil herkes içindir.
Bu günlerde şu şiire çok ihtiyacım var. O halde, gönül rahatlığıyla “benim” diyebilir miyim?
Gidersen Yıkılır Bu Kent – Ahmet Telli
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında.
Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki,
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar.
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı,
üşür müydük nar çiçekleri ürperirken.
Gidersen kim sular fesleğenleri,
kuşlar nereye sığınır akşam olunca?
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu,
sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor.
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun,
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına.
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor,
bir de seni ekliyorum susuşlarıma.
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları,
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar.
Geriye mapusaneler kalır, paslı soğuklar,
adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız.
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız,
gardiyan olmayız kendi ömrümüze her akşam.
Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün,
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar.
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında,
durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler.
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde,
menekşeler, nergisler yerine kuş ölüleri.
Bir su sesi, bir fesleğen kokusu şimdi uzak,
yangınları anımsatıyor genç ölülere artık.
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman,
sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere.
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun,
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim?
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın,
devriyeler basıyor karartılmış evleri yine.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür,
bir tufan olurum sustuğun her yerde.