Artık günler birbirine karışıyordu.
Camın ardındaki bakışmalar, çeşme başındaki suskunluklar, yağmurda saklanan sırlar
Hepsi içimde birikti
Bir akşamüstü, güneş dağların ardına çekilirken, onu köy meydanında gördüm.
Elinde defter vardı.
Kendi dünyasına dalmış yürüyordu
Adımlarım istemsizce hızlandı.
Kalbim göğsümden çıkacak gibiydi.
Yıllardır sakladığım sözler, dilime yüklenmişti.
Ve ilk kez, bakışlar kaçmadı.
O bana baktı, ben ona baktım.
Zaman dondu.
O an, bütün köyün sessizliği sadece kalbimin çarpıntısıyla yankılandı.
Ve ben, bütün korkularımı yutarak, dudaklarımdan tek bir kelime döküldü:
Merhaba
Belki bu küçük bir kelimeydi.
Ama benim için koca bir dünyanın kapısıydı.
Ve biliyordum
Bu, aşk hikâyemin ilk gerçek adımıydı.
İsmail Gökkuş
Son