Hikaye / Toplumsal Hikayeler

Eklenme Tarihi : 2.11.2025
Güncelleme Tarihi : 2.11.2025
Okunma Sayısı : 239
Yorum Sayısı : 7


Akşam vaktiydi

Zara meydanının taşları günün son ışığını tutuyordu

caminin gölgesi uzamış, çay ocağından ince dumanlar yükseliyordu

çayın kokusu, tozla, mazotla, insana karışan sıcak bir nefes gibiydi

meydanın ortasında sükûnet vardı ama o sükûnetin içinde hayatın sesi duyuluyordu


orada, çay ocağının önündeki küçük masada iki kişi oturuyordu

biri Nuri Hoca

gömleğinin cebinde kalem, yüzünde yorgun ama güven veren bir tebessüm

öteki Zaralı Şampiyon

bir zamanlar kaslarıyla adını duyurmuş, şimdi sessiz bir dağ gibi duruyordu

biri bilgeliğin, biri emeğin simgesiydi

ve ikisi de Zara’nın ruhunu taşıyordu


çaycı İhsan içeriden seslendi

“aynı dem mi olsun hocam?”

şampiyon başıyla onayladı

Nuri Hoca gülümsedi

“aynı dem İhsan, aynı dem” dedi

çünkü bazı dostluklar çayın demi gibidir

kaç yıl geçse de aynı sıcaklıkta kalır


ben de oradaydım o akşam

camiden yeni çıkmıştım

avuçlarımda tesbihin izi, içimde garip bir huzur

elimi cebime atınca bozukluklar değil, çocukluğumun sesi geldi

Zara’nın taşına sinmiş bir geçmiş gibi

ve ben sessizce onların sohbetine kulak verdim


Şampiyon başını kaldırdı

“hoca,” dedi, “hayat da yarış gibi be, kimse kazanamıyor sonunda”

Nuri Hoca bir süre sustu

gözlüğünü sildi, çayından bir yudum aldı

“bazıları kazanmaz ama unutulmaz gardaş dedi

o cümle meydanın ortasında yankılandı

rüzgâr bile sustu sanki o sözü dinlemek için


işte o an dedim içimden

canını yiyeyim gardaş 

çünkü o kelimenin içinde saygı vardı sevgi vardı insan vardı

Zara’nın dilinde dua gibi duran bir sıcaklık

bazen gülüşle, bazen sitemle söylenen ama hep kalpten çıkan bir söz


çay soğudu ezan yaklaştı

gökyüzü mora dönerken meydanın taşları bile biliyordu

kimin ayak sesi kimindir

çünkü burada insan unutulmaz

ve her akşam o taşlara bir hikâye daha kazınır


gece indi

çay ocağının ışığı söndü

ama o masa, o söz, o sessizlik kaldı

Zara’da bazı sözler havada kalmaz

taşa işler kalbe düşer

ve yıllar geçse de yankısı sürer


canını yiyeyim gardaş 

diyorum bir daha sessizce

çünkü Zara’nın diliyle konuşmak

Zara’nın insanını anlamaktır


— İsmail Gökkuş

( Zara Meydanında Canını Yiyeyim Gardaş başlıklı yazı duygunun.kalemi tarafından 2.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu