Yazdığımız destanlar, çağlar boyu sürdü
Romalı Malazgirt’te, tam da bunları gördü
Cenk meydanlarında, nice beynamaz öldü
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
Geçtiğimiz yerde, toprak kanla yoğrulur,
Elbette bu millet, şahlanıp yine doğrulur.
Tarihe altın mühür, Türk’ün eliyle vurulur,
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler.
Türk gaflette sanma, kılıcı parlak kınında
Vatanın aşkı saklıdır, her damla kanında
Nerede ezilen varsa, orada oluruz anında
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
Mührünü vur artık, bulunduğun zamana
Cihan tazime eğilsin, yol açılsın destana
Sana gerek var mı, verilecek bir fermana
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
Attığın adım destan, çıkan sözün yemin
Yetişen her neferin, kendinden çok emin
Okyanusları aşmıştı, denizlerdeki gemin
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
Ne rüzgâra ne Türk’e, kelepçe vurulmaz
Türkler şahlandı mı, karşısında durulmaz
Mefkûresi kızıl elma, Türk’e yurt sorulmaz
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
Ötüken’den Avrupa’ya, kanatlanıp da uçan
Karadan gemi yürütüp, sahralardan geçen
Senin atan değil mi, çağ kapatıp çağ açan
Uyan ey şanlı Türk, bak tarih seni bekler
(
Uyan Türk başlıklı yazı
Bayram Ataç tarafından
30.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.