Serbest Kürsü / Atölyeden Çıkanlar
Eklenme Tarihi : 7.11.2025
TİYATRO : “Duy beni ey Romeo!”
– İstanbul Esintisi –
Karakterler:
Juliet: Esprili, enerjik genç kız
Romeo: Tatlı ve biraz sakar genç delikanlı
Juliet’in Babası: Mülayim, biraz Nişantaşı havasında beyefendi
Romeo’nun Annesi: Telefonun başından kalkmayan ama kalbi çok geniş
(Sahne: İstanbul’un hareketli bir semti, balkonda Juliet. Arkada martılar çığlık atıyor, komşular bağırıyor, arka planda hafif trafik sesi.)
Juliet:
(Elini kulağına götürür, bağırarak)
Duy beni ey Romeo! Sesin geliyor mu ya bu gürültü içinde?
Gel yanıma, yoksa annem “İnadına bu düğünümüzde vazgeçecek gibi”
Romeo:
(Sahnede koşarak çıkar, elinde büyük bir simit paketi)
Juliet! Sabahtan beri Metrobüsle mücadele ettim,
Üstelik son otobüse bindim ki ayakta kalabilmeyiyim!
Leyla ile Mecnun gibi âşık değiliz; bak simitçiyi simitleriyle arabasıyla tutup
sana geldim!
Juliet:
Ah, sen... Bak gerçekten aşksın ama biraz daha hızlı koşmalıydın.
Dün apartman görevlisi kapıyı yüzüme kapattı, sen yoktun!
Romeo:
Ooo, baban da senin kadar sert değilmiş, neden apartman görevlisine dersini
vermemiş?
Romeo:
(Gülerek)
Seninki de tam klasik baba tipi… “Adam ol, memur ol!”
Ama biz İstanbul’da yaşıyoruz, ben simidi simitçiyi bile sevgiyle taşıyorum
işte!
Juliet’in Babası:
(Seslenir, elinde çay tepsisiyle sahneye gelir)
Heh! Siz gençler aşkınızla uğraşırken,
Biz de mısır patlatmayı öğrendim, sizde öğrenin bari eviz de huzur olsun!
Romeo, şu çayı iç, balkona çıkma sakın!
Juliet:
(Gülerek)
Baba, her şeye karşı sen çok iyisin.
Romeo’yu bile sevdin.
Şimdi haydi evlenip de,
Size torunlar verelim.
Romeo:
Söz veriyorum; İstanbul’un en güzel damadı olacağım!
Ama öncelikle Metrobüse binelim de ayakta kalmayalım,
Onu da çözeriz inşallah!
(Herkes güler. Arkada horon müziği başlar. Romeo ve Juliet el ele tutuşur, baba da onlara katılır.)
Perde kapanır. Tabi ki kapalı kalır demedim, diğer bir oyuna kadar kapalı kalır, vesselam.
Mehmet Aluç