Penceremde bir kuş konmuş sabaha,
Sessizce bakıyor içimdeki rüzgâra.
Ne ötüyor ne uçuyor, sadece duruyor,
Sanki kalbimin kıyısında bekliyor.
Tül perde aralanmış, ışık süzülüyor,
Gölgesinde geçmişin izleri büyüyor.
Bir bahçenin kokusu doluyor içeri,
Kuş susuyor, ben susuyorum, zaman geçiyor.
O kuş, belki bir haberci, belki bir dua,
Belki de unuttuğum bir çocukluk rüyası.
Kanadında saklı bir mevsim var gibi,
Bir gidiş, bir kalış, bir bekleyiş sanki.
Camın buğusunda yazılı bir isim,
Kuşun gözlerinde tanıdık bir hüzün.
Ben ona bakarken, o bana bakıyor,
İkimiz de bir şey söylemeden anlıyoruz.
Penceremdeki kuş,
Ne göğe ait ne yere.
Bir anlık vuslat gibi,
Bir ömürlük sessizlikte.