Hepimizin bildiği üzere edebiyatın türleri vardır; bazen birbirleriyle karıştırılır, bazen de iç içe geçerek apayrı, homojen bir yapı ortaya çıkar ve bu da okuyucunun beğenisini kazanır. Romanın içerisinde şiirlere rastlayabilir, hatta yazarın görüşlerini kahramların üzerinden aktardığına da şahit olabiliriz. Bu türler, ağacın dalları gibidir; kardeştirler, iyi anlaşırlar.
Aile hayatımıza benzetecek olursak:
Makale: Babalar gibidir; sağlam, güvenilir ve kurallıdır. Boş konuşmaz, yol gösterir; tecrübesi en büyük dayanağıdır. Aile içerisinde sorun yaşandığında ona danışılır. Ekonomik yönden de gücün temsilcisidir. Sözü geçer; aile üyeleri arasında saygınlığı her zaman vardır.
Deneme: Anne gibidir; kendi dünyasında yaşar, samimi ve iyi niyetlidir. Her sorunu tek başına halledebileceğine inanır fakat çoğu zaman yanılır; çünkü her kafadan bir ses çıkması onun işini zorlaştırır. “Benim dediğim gibi olsaydı…” cümlesiyle başlayan yakarışlarının sonu gelmez.
Sohbet: Komşular gibidir; konu sınırlaması yoktur. Kim evlenmiş, kim evlenememiş, kim boşanmış, kim emekli olmuş; kimin karısı kiminle kaçmış, kimin oğlu atanmış... Düğünde kim ne takmış, evini hangi parayla almış gibi dedikodu yanı ağır basar. Ama bir yandan yardımlaşma ve paylaşma duygusu da yoğundur; beraber gülüp beraber ağlarlar.
Anı: Dedelerimize ve ninelerimize benzer. Gelecek ile ilgili beklentileri pek yoktur; geçmişte yaşadıklarını sürekli anlatır, anlatırken de o anları yeniden yaşarlar. “Bizim zamanımızda…” ile başlayan cümleler bazen yerini pişmanlıklara bırakır.
Fıkra: Arkadaşlara benzer; en komik anlarımızı onlarla yaşarız ve seksen yaşımıza da gelsek unutmayız. Okul arkadaşları, asker arkadaşları, iş arkadaşları…
Masal: Aklımıza hemen nineler gelir. Çocukları uyutmak veya avutmak için söylerler. Doğaçlama oluşu çocukların çok hoşuna gider:
“Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, Ahmet’in (çocuğun adı neyse) bir bostan tarlası varmış…”
Nutuk: Öğretmenlere ve siyasetçilere benzer; bir düşünceyi açıklamak ya da kabul ettirmek amacıyla söylenir.
Hikâye: Çekirdek aileye benzetebiliriz; sıcak ve samimi ilişkiler hâkimdir. Kişi sayısı ve olay örgüsü sınırlıdır.
Roman: Geniş aile gibidir; sohbetleri de bitmez, kıskançlıkları da, entrikaları da… Hepsinin ayrı bir dünyası vardır. Bazen anlaşmazlığa düşerler, bazen birlikte hareket ederler.
Şiir: Kadına benzer; doğrudan kalbe hitap eder. Sevme ve sevilme isteği içindedir. Az kelimeyle çok şey anlatmak, anlaşılmak ve değer görmek ister.
Edebiyatı seviyorum; çünkü insanı anlama ve anlatma niyetindedir ancak sanıldığı kadar da kolay değildir.
(
Edebiyat Türleri başlıklı yazı
berberce tarafından
30.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.