Ne zamandır, Sayın Mustafa Sakarya’nın göz nuru ile ilmek ilmek ipek ibrişim örer gibi hazırlayıp biz okuyuculara sunduğu ‘ Bir yazarın Dramı ‘ isimli romanını almak için uğraştım.Bazı nedenlerle ancak yeni elime geçti. Mis gibi matbaa kokan sayfalarını açınca merak edilecek kadar enteresan öykülerin yer aldığını gördüm.
Sayın Sakarya’ nın kitabının kapağı çok derinliğine işlenmiş nakış gibiydi. Her bir kelimenin, her hecenin her harfin sorgulandığı bir çizimdi. Bak ,bak yorum yap.Kendi kaderi için , kendi kalemini yargıca bırakmadan kendi kırmış ve son noktayı koymuş.
Kitabı okumaya başlar başlamaz, sanki korku filmlerinde bir katil insanı takip ederde son sürat kaçarsın ya, bunda da müthiş bir kaçış öyküsü vardı. Ancak bu kaçış korkudan ziyade daha ilk paragraftaki okuyucuya verilen mesajlar ve konunun içeriği, gelişme bölümüne bile girmeden insanı büyük bir merakla öykünün sonuna doğru ak köpüklü u dalgalarda dalaşır gibi değil ipek atlasta kayar gibi götürüyor. Her bir öyküde insan kendini buluyor. Yaşamın ta kendisi ve canlı canlı yaşanan heyecanlı serüvenler…

Eskiden kendimi sisli dağ başlarında kalmış sanırdım. Çiğ düşmüş yapraklardan bir kanat takardım ve kendimi Huma Kuşu sanıp Kaf Dağına uçtuğumu sanırdım.


Sen efendi ol ben kapında kul olim,
Layık mıdır, yanıp yanıp kül olim,


Meşhur türkünün nakaratı dilimde kelam misali dökülürken, parmaklarımda inci gibi evirip çevirirdim ve derde tasaya hep yandıkça küllerimde can bulurdum. Kitabı okuyunca Huma kuşu gönlüme birde ANGUT KUŞUNUN kanatlarından birkaç telek daha taktım. Kaf dağına uçmak yerine Çoruhun kıyılarında soluklanmaya başladım.

Ardıç ağacının dallarında ardıç kuşu gibi yuva yapıp ona figan ederken, birden Ateş Ağacının dallarında şakıyan bülbül oldum Kaderimde hep kuşlar olmuştu.Şimdi de angut kuşu oldum.Huma kuşu karışımı Angut kuşundan selamlar...

Sevgili Sakarya size sitemim çok.Niye mi?.Çünkü o kadar ustaca kalem kullanıp ,insanın gönlünü doyuran müthiş güzel öyküler yazmışsınız ki, ben şimdi şiir ve öykü diye yazdıklarımı silmeliyim ve yeniden kaleme almalıyım.O zamanda kuru bir adım kalacak.Bu yapılır mı hiç Sakarya…!inşallah zamanla yeni düzenlemelerden sonra sıra ile son şekilli halleriyle yayına koyarım diye düşünüyorum.

Size samimi duygularla düşündüğüm bütün her şeyi yazarak teşekkür etmek istedim.Ne iyi ki sizin gibi bir kalem dostunu tanıdım ve güzel eserini okuma şansım oldu.Bir Yazarın Dramı’nı okuyamayanlar ne çok şeyi kaybettiklerini ah bir bilebilseler....



Büyük merakla yeni yazacağınız kitabınızın yolunu gözler oldum .

( Bir Yazarın Dramı başlıklı yazı Ümran ÖZLÜK tarafından 8.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu