Beni artık eskisi
gibi
Tatmin etmiyor rüzgâr
Kulağıma gelen hep
karga sesleri
Ve bir perde gibi
üstümde bulutlar
Ufuklar artık
aydınlatmıyor
Yollar ayaklarıma dar
geliyor
Artık uyanamıyorum
kahretsin
Sabahın serin
ışıltısında
Geceler ve yıldızlar
ve ay ışığı
O gece ki insanın
öleceği gelir
Kaçmak gelmez içinden
artık
Kitaplar sırtına ağır
gelir
Simsiyah kapılar tam
kapanmışken
İçine bir güç gelir
ya insanın
Yeşeren ağacın kokusu
gibidir
Sonra cehennem sıcakları
O mekân ki artık boş
İnsanları umut dolu
hep
Sokak aralarında
çocuklar ne hoş
Çocuklar ve yaşlılar
ve
Saksılardan sarkan
reyhanlar
O yer ki kuşları
artık
Yalan söylemez
kimseye
Yalanı sen söylersin
Akşam üstüme
geliverirken
Sevdiğimin ismi bir
çiçek ismi
Sonra kalbi menekşe
gibi dersin
Rüzgâr esiyor
üşüyorum
Fırtına geliyor
biliyorum
Ellerime, ellerime
bakıyorum
Ölecekmiş gibi olup
ölemiyorum.