NAMAZA YAHUT HAYATA DURMAK…

M.NİHAT MALKOÇ


Ruhun huzura ve sükûna kavuşması manevi açlığımızın doyurulmasıyla mümkündür. Manevi açlığı gideren unsurların başında namaz ve oruç gibi ibadetler gelmektedir. Namaz müminlerin hayatındaki olmazsa olmazlardandır. Namaza durmayan yürekler zamanla kararır. Mutlak hakikatlerin üzeri yalan bulutlarıyla örtülerek görülmez olur. Namaz içimizi şenlendirir, ruhumuza manevi aşkın iksirini şırınga eder; bizi Hakk’a yakınlaştırır. Namazla ilgili herkesin bir sözü vardır mutlaka. Hatta sözden öte bu mevzuda şiir yazanlar da olmuştur. Ben de bir zamanlar duygulu bir anımda namaza dair hissiyatımı şöyle yazıya geçirmiştim:

“Ruhumun ateş denizlerinde ılık nefesinle serinledim
Senin mübarek ökçelerinde yükselerek arşa değdi başım
Gafilliğimin intiharı, basiretimi doğuran gül yüzlü ana…
Günahlarıma emsalsiz panzehir, sevaplarımın bereketi
Secdede miracı olursun her kulun, alınların busesi değer sana

Gece yarısı zifiri karanlıklarımın nurlu şamdanı
Göz göz olup paralanmış yürek yaralarıma merhemsin sen
Cemre diye düşersin çölleşen yüreklerin en mahrem yerine
Sıratın kıldan ince, kılıçtan keskin yollarında burağım olursun
Gönlümün kırık pervazlarına konan ürkek bir güvercinsin sen

Ezanların ertesinde ruhuma üflenen sonsuzluk iksiri…
Gözümün nuru, gönlümün süruru, ümitlerimin kundağı namaz
Huzurun dayanağı, kirlenmemiş ruhların sığınağı, can parem
Gonca güllerin bereketli toprağı, ruhumun asaleti…
Zamana ve mekâna gülümseyen gül yüzlü suret namaz…

Açlığın son kertesinde ruhumu emziren mukaddes varlığımsın
Bataklıklarda sere serpe uzanan gölgeme can veren sensin
Sensin gönlümü uçurumlardan düzlüğe çıkaran şehrayin
Nice ölümleri yaşam kıldın, nice müsvedde hayatları dirilttin
Her secdede üflediğin nefesle Hakk’a yakınlaştıran imbatım oldun

Rahmet denizlerinde iri bir katresin ey müminin miracı namaz!..
Çölleşen ruhlarımızı yeşerten samimi bir dua, ab-ı hayatsın gönül çeşmesinde
Vakti kuşatan, ruhu kanatlandıran bir bakışsın gözbebeklerinde
Son Nebi’nin mukaddes çağrısı, göklerden gelen mihmansın sen
Huzuru yanlış adreslerde arayan zavallıların emsalsiz yitiğisin

Cennetin müjdesi, cehennemin kilidisin, karanlık ruhlara doğan güneşsin
Günahın ve isyanın gölgesinde imanın dirilişine kutlu bir vesilesin
Gönül tellerimi titreten tezene, seherlerimin nurlu şafağısın sen
Gücenik hissiyatımın kanatları, büyüyen umutlarımın gölgesi namaz
Sensin düşlerimin eşkini, sensin yürek coğrafyamın mübarek nurlu dağı

Her Miraç’ta secdelere dökülen pişmanlık gözyaşları günah ateşlerini söndürsün
Rahmet sağanağı alsın tenin kızgınlığını, dağılsın yüreklerden umutsuzluğun efkârı
Diriliş muştuları ezanla birlikte sarsın ruhumu, seccadeler öpsün mübarek alınlardan
Ölüm varsın beklesin şahdamarın yanı başında, ölümsüzlük çalsın kapımızı
Fatihalar ses versin maveradan, namazın kutlu saltanatı dünyayı cennete döndürsün…”

Namazın güzelliklerini mahdut sözlerle ifade etmek zordur. Bu müstesna güzellikleri ancak yaşayarak anlayabiliriz. Çölleşen ruhumuz namazla birlikte adeta zemzemlerle suya doyar. Kuruyan gönül ovalarımız bir bir yeşerir. İbrahim’e gülzar olan ateş bize de gülümser yüzünü, ateşin bağrından güller boy gösterir. Bizi sıradan canlılar zümresinden çekip alarak eşref-i mahlûkat eyler namazın gülen yüzü. Çocuklarımız namazla birlikte hayatın çirkefliklerinden de uzak dururlar. Hayatı diri kılar her rekâtta okunan fatihalar… Namaz sonrasında Allah’ın rahmet ve merhametine uzanan eller boş dönmez hiçbir zaman. Allah kulunun dileklerini duymazlıktan gelmez; ona bütün cömertliğiyle bereket sofrasını açar. Hayatı anlamlı kılmanın ve huzura tutunmanın yegâne yolu secdeden geçer. Namaz bizim huzurumuzdur. Ruhlardaki fırtınalar ancak namaz sonrasında diner. Öyleyse ne duruyorsunuz haydin namaza, haydin kurtuluşa… Namazlarınız kabul olsun.





( Namaza Yahut Hayata Durmak başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 5.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu